Kayıtlar

Öne Çıkan Yayın

2024

 Hepimiz iyi ve kötü tecrübeler edindiğimiz bir yıla veda edeceğiz ve hepimizin istekleri, umutları, hissettikleri ve anladıkları, anlayamadıkları, güzel, kötü hatıraları, hikayeleri ve günleri oldu. Her insan bir başlangıcın hikayesi aslında ve her başlangıç vaktinin anıları ile geçiyor. Saatler eskiyor, günler eskiyor, hepimiz tecrübeler ediniyor ve yaşlanıyoruz. Yaşlanmayı hep tecrübelerle sabit tutan biriyim ki bu bana insanlara saygı duymayı öğreten en önemli şey olmuştur. Her yıl insanın bir mevsimidir, her yıl insanlar umutlar içinde hikayelerini sürdürmek isterler... Bu yıl da hepimizin yaşadığı eksik, fazla ya da beklenmedik olayları ve yaşantıları oldu, hepimiz bir yapbozun parçalarıyız ve paydaşlarıyız. Aynı oksijenin içerisinde farklı bir sürü hayat ve hikayeler. Çok büyütür insan bazen yaşadığı şeyleri, çok anlamlar yükler ama en basitinden hepimizin bir paydaş olduğunu anlamamız ve hayatın içinde bir parça olduğumuzu kabul etmemiz gereklidir. Hikayelerimizin hep birleşece

Arayalım, Soralım

 Bugün sizlere dünyanın en ünlü arama motoru olan Google'dan söz edeceğim, 1998 yılında kurulan bu şirket, gün geçtikçe sosyal olarak hayatımızın tam ortasında yer almaktadır. İnsanların teknolojiye olan ilgisi ve ihtiyacı bu kadar artmışken, Google Larry Page ve Sergey Brin tarafından kurulmuş ve gün geçtikçe toplumlara yayılmaya başlamıştır. Google bugün dünyanın en önemli yapı taşlarından ve dünya üzerindeki herkesin hizmetinde, dünya üzerindeki herkes bir şeyden emin olamadığında veya en basitinden bir şeylere ulaşım sağlaması için ulaştıkları tek sığınak noktası haline gelmiştir. Bugün şirketin büyük noktalara gelmesinin alt yapısında teknolojik fikirler ve teknolojik döngüsel gelişimin hikayesi yatıyor. Google bir fikir olarak büyüme ve gelişimini sürdürürken 2006 yılında Youtube'u satın aldı. Gelişim hikayesinde sınır tanımayan Google yeni adımlar atmaya ve yeni gelişimlere kapı açmaya devam edecekti. Youtube gibi büyük bir gelişim yaratan bir devin alınması da Google

Dahi Hayatlar

 Bugün sizlerle bir kaç dahi ve hayatlarında yaşadıkları hastalıklar adına bir yazımı paylaşmak istedim, insanlar ve gelişim hiç durmayarak ilerliyor ve ilerleyişte ne kadar zor olsa bile bir şeyleri başarmanın imkansız olmadığını sizlere anlatmak istedim. Biraz ansiklopedik bilgi, biraz kişisel duyum ve görüşlerimi birleştirdiğim bu yazı ile sizlerin karşısındayım. Albert Einstein 1879'da doğmuş bir fizik adamıdır. Otistik spektrum bozukluğuna sahip olan bu deha yıllarını Fizik alanında yaptıklarına ayırdı, 1921'de Nobel Fizik Ödülü'nü aldı. Bir üniversitede iş bulmakta yaşadığı zorluklar nedeniyle bir Patent Ofisinde çalıştı. Patent Ofisinde Müfettişlik görevini yapıyordu, Fotoelektrik etki üzerine yaptığı çalışmalar ona Nobel Fizik Ödülü'nü getirdi. Kuramları deneysel olarak defalarca doğrulanan bu deha bugün üzerine teoriler yazılan ve görüşleri hala anlamlandırılmaya çalışılan ve ders niteliğinde okutulan bir bilim insanıdır. E=mc 2  Denklemi ile kitle-enerji eşdeğ

Gelecek ve Planlar

 Hayatta kim olmayı seçtik? Hepimizin hedefleri ve yansımaları var mıydı, şuan nesin, ne için varsın, dünya ve evrenin yaratılış öyküsünde yerin nedir? Kim olmak isterdin? Cevap aramak istediğimiz soruyla ilgili şuana dek yaptığımız işleri ortaya döktüğümüzde bu sorulara kesin yanıtlar bulabilme şansını yakalayacağız. Biriktirdiklerimizi ve yapmak istediklerimizi öne sürme zamanı gelmedi mi? Kişisel döngülerimizin yanı sıra hiç birimiz içinde bulunduğumuz yaşamın senaryolarını önceden çizemiyoruz ve senaryolarda ancak bir sonraki adımımızı atarken neler yapabileceğimiz konusunda kararlar verebiliyoruz. Döngüsel olarak yaşam felsefemiz ve yaşadıklarımız içinde vücut bulan "günleri geçirme" taktiğimizin olduğu kesin. Günlerimizi hiç birimiz daha sonraki aşamalarda neler olabilir sorusunu sorarak geçirmiyoruz, sanırım biraz yöneldiğimiz şey "günü geçirme çabası" olarak karşımıza çıkıyor. Hepimiz olmak istediğimiz yere ait olabilmeyi planlayarak yaşamayı seçemedik. Yaşa

50. Yazımız

 Bugün Blogger'da yazılarımın okunduğu ve yeni bir şekilde geniş kitlelerle buluştuğunu daha net gördüm. Yorumlarınız ve aldığım güzel övgüler beni fazlasıyla heyecanlandırıyor, bir yanımda da size karşı duyduğum sorumluluk ile yazılarıma devam etme ve gelişim sürecinde yeni oluşumlar planlamaya devam etmekteyim. Her gün yeni bir yazı felsefesiyle kurduğum bu blog gibi çeşitli hayata geçireceğim yeni projelerim varlığını sürdürecektir. Bugün sizlerle 50 yazıyı devirmenin ve 50 gönül yazısını sizlerle buluşturmanın mutluluğu içerisinde kendimize ve geleceğe neler katabileceğimi her zamankinden daha sorumluluk duygusu ile örneklendirmeye çalışıyorum. Yazı yazmak hiç kolay bir iş değildir, bunları gönül ile yazabilmek bana gurur veren ve beni tamamlayan şeyler. Psikolojik ve sosyokültürel yazıların yanı sıra sizlerle hayatımıza dair geniş çaplı yelpazelerde farklı konular paylaşmaktayım. Bu yazılar gün ve gün gelişim gösterecektir. Haklı ve gururlu bir şekilde elimden geldiğince tüm y

Söz ve Gelişim

 Sözlerimiz vardır hayata karşı çoğu zaman, tutmak için çaba harcarız ve gün geçtikçe onları yineleriz. Çoğu zaman sahip olunacak en değerli şeydir tutumlarımıza harcadığımız yıllar, hep özel kalacaklar listesi yapsak hayatımızda hep bir şeyler çıkar. Hep bir şeylere sahip çıkarak yaşadım ve hayat boyu bu böyle olacak, hep sahip çıktıklarım ve sahip çıkacağım şeyler olacak hayatımda. Biraz zamanımın getirisi mi bilmiyorum ama yüzümde hep bu umutlarla yaşayacağım. Yarın 50. yazımı yazacağım mesela blog'uma. Yarın 50. parçalanacak kalem hikayem var, planlarla yaşadığım ve planlarımın olması benim düşüncelerime eşlik eden tek şey. Yaşamınızı kurarken hep yapabileceklerinizi seçin, yapabileceklerinizi üstlenin. İnsan bir ömür harcayabilir mi ideallerine? Harcar ve ömrünüzü adayabileceğiniz sayfalara imza atabilirsiniz hayatta sadece. 50. yazım güzel bir şekilde gelişecek ve sizlere onu aktaracağım yarın. Sizler ve okuyucularımın her gün yeniden artış trendinde olması beni son derece mu

Sosyal Doku

 Hayatımızda olan insanları hepimiz kendimiz seçeriz, bazen hayatımıza giren insanlar sizler için olumlu birer yol gösterici olabilirler. Yıllar yılları kovalar ve yaşam öykülerimiz oluşmaya başlar, insanların sosyal birer suje olduğunu düşünür isek çok sayıda insanla sosyal çıkarımlar içinde olduğumuz söylenebilir. Çok sayıda insanla görüşür, tanışır ya da vakit geçirebiliriz ancak sayılı insanla muhabbet şeklinde sohbetler oluşturabiliriz. Hayatımızda olan insanlar sayılı kalmalıdır çünkü her geçen saniyenizde yanınızda sizlerle dert paylaşacak ya da sizleri konuştuğunuzda dinleyecek insan sayısı çok ve çok azdır. İnsan sosyalleşmeye çalıştıkça ve çevresinde kalabalıklar oluştukça dünyası bir nebze olsun değişim gösterebilir fakat hiç kimse sizinle aynı yönergede bir yaşam süremez. İnsanları tanımak ve insan davranışlarını anlayabilmek bir bakıma insana tecrübe katabilir ama hiç bir zaman sizler için yol gösterici olamaz. Çevrenizdeki insanların sizlere bir şeyler katabileceğine inan

Merhaba

 Emek harcarız belli şeylere, yıllar geçse bile hala emek harcayanlarımız vardır içindekilere. Bazen bir işe emek harcarsın hiç durmadan, bazen saatlerini verirsin, günlerini, aylarını, yıllarını... Seni büyüten şey budur işte çocuk, insan emek harcadığı kadar büyür içinde, emek harcadığı kadar karşılık bekler, bazen alır emeklerinin karşılığını insanlar, bazen alamaz ama bir ömür geçirmiştir o emek uğrunda ve onun öğretileri ile bir geleceği planlar. Emek bu yüzden kutsaldır işte, emek sarf ettiğin her an için senden bir zaman veya çaba gider. Tatlı bir huzuru vardır emeğinin karşılığını almanın, bir iş yapıyorsan emeklerinin karşılığını yıllar içinde alabilirsin mesela ancak senin o yıllar içinde oluşturduğun kariyer planı ve çabalar planı hayatta hiç öğrenemeyeceğin kadar bir şeyler öğretir sana. Bir emek verirsin ve hayal edersin, hep bu şekilde gelişir hayat. Hep öğrendiklerinle ikinci adımını planlarsın. Plansız bir yaşam her an bozulmaya mahkumdur. Yıllar geçtikçe sadeliğinle ka

Yapay Zekalı İşler

 Bugün sizlere teknolojinin evresini oluşturan yapay zeka simülasyonlarının varlığını ve büyüyen teknolojiler üzerinde durmayı anlayış edinen bir bilinçten söz etmek istiyorum. Son derece akıllı ve bir o kadar gelişmeye açık bir önermeler bütününü hayata geçiriyorlar, en basit örnek verebilmek gerekirse Apple'ın yaptığı Siri isimli bir yapay zeka işlevi. Artık Siri gündelik sorularınıza verdiği yanıtlarla değil sizi yönlendirici ve sizi etkileyebilen bir zeka ile işlevini yerine getiriyor. Son derece hızlı bir şekilde sizi anlayıp, sizlere akıllı cevaplar verebilme modifikasyonunu edinmiş durumda. Bu yazılımla yönetilen bir teknolojiden çok yapay bir aklın işlevini bizlere ve geleceğe adapte etmek olarak algılanabilir. Makineler ile yaşayan yeni nesillerimiz olabilir ve güçlenerek bizden bağımsız hale gelebilirler. Sürekli günden güne yenilenen ve büyüyen teknolojik hamlelerin sürekli insanların işlevlerini edinmeleri teknolojinin insan hayatına ne kadar müdahale edebileceği ile de

Teknoloji Vadisi

Kuzey Kaliforniya'da San Francisco Körfez Bölgesi'nin güneyinde kalan bir bölgeyi anlatmak istiyorum sizlere. Sizlerin de bildiği gibi bu yer hepimizin hakkında az çok bilgi sahibi olduğu gençlerin ortak ilgi noktası Silikon Vadisi... Konumu ve bölgesi haricinde sizlere bugün bu oluşumun kilit noktasını anlatmak istiyorum. Biraz olsun beynimizi özgür bırakarak bu noktayı inceleyelim. Kilit noktası dememin sebebi şu ki bir yerin neyi meşhurdur, bir yerin neresini en çok gezersek o yer hakkında bilgi sahibi oluruz, vs. gibi sorularımızın ötesinde amacım sizlere bir paydayı anlatmak. Bu yerin bir özelliği ve meşhur olan bir tarafı yok, bu yeri anlamak için öncelikle bulunduğunuz zihin gelişimlerini güçlendirmek gereklidir. Stanford Üniversitesi ve bu yerin yapısı hakkında bilimsel bir bağ kurmak mümkündür. Oluşumunu incelediğimiz zaman anlayacağımız dahice bir fikirden meydana geldiğini söyleyebilirim. Bu yeri özel kılan tek şey fikre bağlı oluşumların değer bulduğu ve hayata geçi

Üretim ve Ekonomi

 Dünyadaki tüm projelerin üstüne bir projede ülkemiz adına üretmek ülkemizi çok ama çok ileri taşıyacaktır. Gelişim ve dönüşümün önündeki vurgulamak istediklerimiz ile yeni yollar çizmek ve yeni yollarımıza gelişim düşünüşlerini tanımlamak durumundayız. İnsanlar olarak görevimiz her an yeni bir şeyler düşünmek ve yeni bir şeyler üretmektir. Üretim bu yüzyıllarda ülkelerin kaderlerini belirleyecektir. Bir düşünüş ile bir şeyler yapmak durumunda kalan insanoğlunun bu dönemlerde yeniliği bulması ve yeniliği bir ihtiyaç haline getirmesi gereklidir. Yıllar içinde büyüyen ekonomik politikalar ve kalkınma planlarının oluşumlarına baktığımızda ekonomik kalkınmanın da ne kadar önem taşıdığını görmekteyim. Ekonomi modelleri üzerine düşündüğümüzde iyi anlayabileceğimiz insanlar arasında yine geçmişteki bir çok bilim insanı ve felsefe insanı yer almaktadır. İnsanların bilim ve felsefeye bakışları ve öngörecekleri yeni modellemeler yenilik unsurlarıdır. Ekonomiyi anlayabilmek için öncelikle 1723 -

Dünya Kadın Hakları Günü

 Bugün Dünya Kadın Hakları Günü, 5 Aralık ve dünya kadınları olarak bugüne sahip çıkmaları gereklidir. Yıl 1934, en önemli devrimlerden birini yaparak Mustafa Kemal ATATÜRK kadınlara "Seçme ve Seçilme Hakkı" vermiştir. Dünyada ilk seçme ve seçilme hakkı Türk kadınına verilmiştir. Vizyon ve misyonun büyüklüğü o yüzdendir bizim ulusumuz için. Mustafa Kemal ATATÜRK'ün bu büyüklüğü tartışılmaz bir vizyon ve misyonun getirisidir. Kadınların yaşamımıza kattıkları ve bizlere öğrettikleri şeyler tartışılamaz büyüklüktedir. Kadın veya adam fark etmez ilk vizyon ve misyonunuzu çizen ve gelişiminde rol oynayan onlardır. Bizim tarihimizde de kadının önemi her zaman ayrı tutulmuştur. Tarihin getirilerini de özümsemek zorundayız. Karahanlılar Dönemi'nde Hakan'dan sonra söz sahibi olan kişi eşi Hatun'dur. Türk gelenek ve göreneklerimizde de kadının yeri ve önemi her zaman ayrı tutulmuştur. İlk kadın Cumhurbaşkanı Vigdís Finnbogadóttir 1980 - 1996 arasında İzlanda'da olmu

Ay Işığı Sonatı

 Her zaman severek dinlediğim bir eserden bahsetmek istiyorum sizlere bugün. İnsanı sakinleştirici ve dinlendirici bir etkisi var. Varlıklarına iyi ki diyebildiğim sayılı eserlerin arasındadır bu eser, zaman zaman klasik müzikler dinleyen biri olarak yazmak istedim sizlere, paylaşmak istedim, bahsettiğim eser "Beethoven - Moonlight Sonata" ya da Türkçe adı ile "Ay Işığı Sonatı"... Beethoven'ın hayatı hakkında kısaca bilgi vermek gerekir ise, 19. yüzyıl klasik müziğinin dehası şeklinde bir niteleme kendisini tanımlamak için uygun görülmüş. Bir müzik dehası olması yanı sıra 10 yaşında Mozart ile tanışması gerçekleşen Beethoven, 18 yaşında ailesinin geçimini sağlamak için çalışmaya başlıyor. Babasının zorlaması ile piyano hayatına başlayan bu dahi bugün adını müziğe altın harflerle yazdırmış. Klasik müzik denildiği zaman ilk akla gelen bir kaç isimden biri ve tartışılamaz bir şekilde müziğin baş harflerini oluşturmuş bir bütünsellik. Dokuz senfoniye hayat veren bu

Dünya Engelsizler Günü

 Merhabalar, ben Erol SÖĞÜT, Spinoserebeller Ataksi tanılı bir engelsizim. Aşk Denize Vurunca isimli şarkının söz ve müzik tasarlayanıyım. "Ağlar Yalnızlığım" adında bir şiir kitabım var ve yeni çıkacak bir kişisel gelişim kitabım olacak. Yayınevlerine kitabımı gönderdim ve onay vermeleri halinde bir yayınevinden kitabım çıkacaktır. İçimde bir şeyler başarmış olmanın mutluluğu ve gururu vardır ve hep adım atarken bir sonraki planımı yaparım. Planların üzerine kurulu bir yaşamım vardır, üçüncü kitabımın konusu bellidir mesela. 4. kitabıma konu arıyorum şu anda. Hayat plan yapmak için kısadır ama gün gelecek ve bunları birileri fark edip belki de beni ulaşmak istediğim noktalara ulaştıracaktır. Söze niye kendinden başladın derseniz şunu anlatabilirim, benim inandığım şey insanların başarabilecekleri ve düşünebilecekleri sürece hayatlarında engelli sayılamayacağı ki hiç bir insan engelli değildir. Bugün Dünya engelliler günü, bugün dünyayı bizim açımızdan görmeye ne dersin? Anla

Fırsat Yaratmak

  Pandemi zamanlarını değerlendirmeliyiz ve yeni önümüzde duran fırsatlara bakmalıyız. Gün geçiyor ve yeni bir günaydın ile uyanıyoruz sabaha, pandemi dönemini bir fırsata dönüştürmek sizin elinizde. Bitkin ve yorgun anlarınızdan artık uzaklaşmak durumundasınız. Evrendeki enerjiyi içimize çekmeliyiz. Biliyorum yaşadıklarımız ve evrende yaşananlar çok ama çok negatif yönlerimizi besliyor zaman zaman. Negatif bakıyoruz hepimiz dünyaya ve negatif enerjimizle negatif yönlü kararlar alabiliyoruz. Bir tutulum sürecini fırsatlara çevirmekte negatif yönlü düşüncelerimizi biraz olsun azaltabilir. "Nedir bu fırsatlar?" derseniz şöyle bir gerçeklik anlatabilirim sizlere. Hayatta yalnız kaldığımız zamanlar çok kısıtlıdır ve yalnız kalabildiğimiz her an düşünmeye devam ederiz. Düşüncemizi negatiflikten ziyade pozitif bir tarafa yansıtmak/eğip bükmek bizim elimizdedir. Çeşitli aktiviteler yapmak, çeşitli filmler izlemek, kültürümüzü genişletmek, çeşitli müzelerin 3d hallerini internetten g

Sağlık

Milyonlarca insan ve bilginin uzandığı küçük bilmeceler. Bizler için küçük ama insanlar için büyük işler başarmaya yemin etmiş binlerce yürek ve yılların birikimleri... bugün sizlere anlatmak istediğim konu hepimizin hayatına dokunan noktalar, onlar bizler için uğraşan sağlık personellerimiz. Gittikçe bilgiye ve bilginin getirilerine inanmaya başladığımız bugünlerde doktorlarımıza ve onların azimli çabalarına yönelik bir yazı hazırlamak istedim. Günlerimiz boyunca bir şekilde kenetlenmeye ve  hayatımızı aksatmadan geçirmeye çalışırken bizler için uğraşan, alın teri döken insanlarımıza bu küçük yazımı armağan etmek istedim. Eğitimlerimize başlıyoruz ve bir noktadan sonra konumuzda uzmanlaşıyor ve gelişim gösteriyoruz. Dünyadaki her konu üzerinde aynı çalışma prensipleri mevcut ve dünya üzerinde her insanın olduğu gibi tüm insanlarda görüldüğü gibi bir çok sorun ve problem ile boğuştuğumuz söylenebilir. Ama bunların hiç biri bir insanın hayatını kurtarmak kadar değerli sayılamaz. Yıllarc