Kayıtlar

Öne Çıkan Yayın

2024

 Hepimiz iyi ve kötü tecrübeler edindiğimiz bir yıla veda edeceğiz ve hepimizin istekleri, umutları, hissettikleri ve anladıkları, anlayamadıkları, güzel, kötü hatıraları, hikayeleri ve günleri oldu. Her insan bir başlangıcın hikayesi aslında ve her başlangıç vaktinin anıları ile geçiyor. Saatler eskiyor, günler eskiyor, hepimiz tecrübeler ediniyor ve yaşlanıyoruz. Yaşlanmayı hep tecrübelerle sabit tutan biriyim ki bu bana insanlara saygı duymayı öğreten en önemli şey olmuştur. Her yıl insanın bir mevsimidir, her yıl insanlar umutlar içinde hikayelerini sürdürmek isterler... Bu yıl da hepimizin yaşadığı eksik, fazla ya da beklenmedik olayları ve yaşantıları oldu, hepimiz bir yapbozun parçalarıyız ve paydaşlarıyız. Aynı oksijenin içerisinde farklı bir sürü hayat ve hikayeler. Çok büyütür insan bazen yaşadığı şeyleri, çok anlamlar yükler ama en basitinden hepimizin bir paydaş olduğunu anlamamız ve hayatın içinde bir parça olduğumuzu kabul etmemiz gereklidir. Hikayelerimizin hep birleşece

Teknolojik Açılardan Hayat

 Teknolojik olarak anlamlı ve geliştirilebilir teknolojilerin var olduğu bir dönemden geçiyoruz. Yenilikle artılar hayatımıza katılırken yeni unsurların bizlere ve çevreye etkileri ve dijital anlamda etkileri çok büyük. Yüksek teknolojiler edinmeyi amaçladığımız bu dönemde çağın yeniliklerini içimizde yaşadığımız ve "şu da olsaydı" dediğimiz binlerce şey var. İnsan ihtiyaçlarının sınırsızlığı ve her olguda kendimizi bütünleştirebileceğimiz bir yapı arıyor olmamız bizlerin gelişimleriyle de ister istemez paralellik gösteriyor. Artık teknolojik anlamda varsayımlar yapıp daha iyi ve gözle görülebilir nelerin üretilmesi gerektiği ile ilgili fikirler ediniyor ve çalışmalar yapıyoruz. Teknoloji unsurunun hayatımıza bu kadar etkili bir şekilde giriyor olması hepimizi tedirgin etse de bir şekilde bunun varsayımlarına ulaşacağımız ve teknolojiden kaçamayacağımız kesin... Teknolojik ürünleri araştırırken Youtube benzeri sitelerde inceleme videoları çıkıyor, bunlar sizlere ister istemez

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir VI

 Tanıdık gelen bir şeyler var hikayelerden, tanıdık gelen bir hüzün var, Biz demiştin ya, Soner Arıca "Biz" şiiri, hani diyor ya yazar orada önermiştin bana bu şiiri her hecesinde "Sen bana aşk dedin, bizi kirletemem ki..." ya da Nazım Hikmet, şair diyor ya "Hoş geldin kadınım, güldün güller açıldı penceremin demirlerinde" ya da diyor ya şarkıda "Sen çıldırmış şairlerin titreyen mısralarında bahsettiği o perisin" ya da usta şair şiirinde Ahmet Selçuk İlkan "Hatıram Olsun" diye, bir şiir gibi "İşte Öyle Bir Şey" dedim. Biraz yazmak geldi sadece içimden, yıllar geçse de değişmiyor bir şeyler, her adamın bir hikayesi vardır, her adamın bir şiir hecesi. Şiir gibi işte dedim ya "Aşk denize vurunca, ağlar yalnızlığa" Erol SÖĞÜT Daha önce aşk hakkında yazdığım yazılar: Aşk Bir Ömrün Hikayesidir 5 Aşk Bir Ömrün Hikayesidir IV Aşk Bir Ömrün Hikayesidir III İlk ve Sonsuzluk Aşk Bir Ömrün Hikayesidir II Aşk Bir Ömrün Hikayesidi

164. Yazımız - Değerlendirmeler - Analizler

Resim
 Her süreçte olduğu gibi bu süreçte de başarılı bir yol izleyebilmek açısından istatistiki veriler ve değerlendirmeler ışığında bir şeyler çözümlemeye çalıştım. Günler geçtikçe bazı yazılarımızın görünme sıklığı ve birbirleri ile yarışır hale geldiklerini gördüm ve mutlu oldum. İyi bir değerlendirme yapmak adına Google'ın tüm zamanlardaki en çok hit alan yazılarım kısmına başvurdum ve bunu gördüm. Şimdi eğer isterseniz bu yazılara kısa bir göz atalım. İlk sıramızda  " İş Süreçleri & İş Yaşamı XIV - Beyinsel Aktiviteler "  bulunmaktaydı. Bu yazımızda biraz olsun kariyer odaklı projelerimiz ve iş yaşamındaki düşüncelerimize yönelik fikirlerimi anlattım ve bilimsel bir çalışmadan da söz etmiştim. Detaylı incelediğimde 2,56 B gibi bir oranda görüntülenme aldığını görmek güzel şeyler hissettirdi ve detaylı güzel ve etkin bir dil kullanımımın olduğunu düşündüm. Kariyer odaklı yazılara değinmem ve güzel yazılar yayınlamam sebebi ile şuanda bir çok iş insanının beni takip edi

Kuşaklar ve Dönüşümleri II

 Dün "Kuşaklar ve Dönüşümleri" yazımızı ele almıştık, bugün biraz olsun bu dönüşümün içinde biz neredeyiz ve hangi kuşak evrelerine daha yakın haldeyiz onu inceleyeceğim. Biliyorsunuz dün yazdığım yazı ile kuşaklar arasındaki farklılıklara ve kuşak özelliklerine kısa bir deneyim turu düzenlemiştik, fazlasıyla okumak ve bilgi edinmenin bizi dünya ile eş değer tutacağına inanan biri olarak bu yazımı kaleme almayı uygun gördüm daha doğrusu klavye tuşlarıma basarak kafamdakileri seslendirmeye çalışıyorum da denilebilir... Biliyorsunuz ki "Sessiz nesil" / "Gelenekçiler" üzerinde bahsederken biraz onların "disiplinli" olduklarını vurgulamıştım. Bu nesle baktığımda biraz programcı ve detaycı olduklarını düşündüm ve araştırmalarım bana bu sonucu verdi. "Uyumlu olmaları, kanaatkar olmaları" beni son derece etkiledi ve genele baktığımda "tecrübe" kavramını en iyi hayatında yaşatan nesil olduklarını gördüm, bu nesil beni "tecrübe ed

Kuşaklar ve Dönüşümleri

1924 ve 1945 yılları arasında doğan bir nesil var, bu nesil disiplinli, değer odaklı ve sadık olarak nitelendiriliyor. "Sessiz Nesil" ya da "Gelenekçiler" olarak adlandırılan bu kuşak savaşlara şahit olmuş ve ağır burhan yıllarını yaşamış bir nesil olarak karşımıza çıkıyor. Bu nesil en tecrübelilerimiz ve en iyi şekilde dünyamızı tanıyan insanlar... gün geçtikçe yaşlanacağımızı varsaydığımızda bu nesil gibi ileri yaşlara geldiğimizde bizde genç nesiller için görmüş ve geçirmiş olarak adlandırılarak tecrübe yumakları haline geleceğiz. Bu kuşak hakkında incelediğimde "uyumlu", "kanaatkar" ve "otoriteye saygılı" olduklarını okudum. Daha ciddi ve kaderci bir yapıya sahip olduklarını da okudum... X kuşağına gelmeden gözüme bir dönem daha ilişti ve bu dönem "Bebek Patlaması Kuşağı" olarak adlandırılmış, 1946'dan sonra 1964 yılına kadar olan kesimi kapsayan bir kuşak ve ikinci dünya savaşı sonrası nüfusun hızlı artışı sonrası ort

Yeni Nesil Teknolojiler

 Artık her yerden erişilebilir bir yapımız var ve teknoloji sayesinde akıllı telefonlarımız üzerinden bir çok programda online olarak yer alıyoruz, artık herkesin bir dijital kimliği ve dijital bir ulaşılabilirliği mevcut. Dünyada çok sayıda program sizler için ulaşılabilir olmayı sağlarken telefonlarımız içerisinde de çok sayıda kombinasyon ile dış dünyanın hayatımızın tam merkezinde olmaları sağlanabiliyor. Yeni bir dünyada artık yaşadığımız süreçler içerisinde yeni teknolojilere odaklanıyor ve güçlü teknolojiler ile destekleniyoruz. Bugün her türlü işlemlerimizi akıllı telefonlarımızdan gerçekleştirmeye alışmış bir durumdayız ve gün gelecek belki de tam anlamıyla bu teknolojiler içinde yaşayacağız. Modüller halinde teknolojilerin gelişimleri ve dünyamızdaki değişim beni fazlasıyla heyecanlandırır durumda ve yeni nesil teknolojilere olan merakımız ile artık daha güzel hayatlar ve yaşam hikayelerini bizlerin beklediğini söyleyebilirim. Beklentilerim ve kafamdaki gelecek senaryoları be

İkinci Kitabım Hk.

 Evrene bakıldığında biraz olsun dünya içerisinde büyüyen, yetişen ve yaşlanan mikroorganizmalarız. Hayatımıza kattıklarımızla anlam buluyor ve yeniden doğuyoruz, ikinci kitabım işte bu beklentinin ürünü olarak benim hayatımda ve gördüğüm hayatlarda yaşamı derinlemesine incelediğim bir kitap, biraz değişik gelebilir ama şu zamana kadar ki tecrübe edindiğim konulardan ve düşündüğüm konulardan esinlenerek yazdığım bir kitap olarak çıkacaktır. Yeni nesillerinde okuyup biraz olsun hayatlarına yön bulacağı bir kitap olmasını isteyerek yazdım. Kitabım şuanda yayınevleri ile paylaşıldı ve yayınevlerinden haber beklemekteyim. Çoğunlukla kişisel anlamda düşündüğüm şeylere ve dünya deneyimlerine kitapta yer ayırmaya çalıştım. Düşüncenin gücünü vurgulayan ve düşüncenin artı olarak insana neler katabileceğini anlatan bir kitap oldu, sonrasında okuyup çeşitli düzenlemeler yaptığımı ve güzel bir dil oluşturmaya çalıştığımı söyleyebilirim. İkinci kitabım "kişisel gelişim" kitapları arasında

Neden "Ağlar Yalnızlığım" ?

 Bugün sizlere kitabımdan bahsetmek istiyorum, " Ağlar Yalnızlığım " benim şiir kitabımdır. Sevgim sonucunda çıkmış bir kitaptır ve sevgimle her satırı benim için özeldir, her satırı yaşanmış hikayemi anlatır sonsuzluğa kadar. İçinde bir annem ve babam için yazdığım şiir, bir de Barış MANÇO izin yazdığım küçük şiirim vardır, bir şiirde başkasının sevgisini anlatan bir şiirdir. Herkes aşkı yaşar ancak herkes anlayamaz... şiir sadece sevdiğin kişiye yazılabilir ve şiirler ölümsüzdür. Sevgi, saygı ve emek ister. " Ağlar Yalnızlığım " kitabı benim ömrümdür, benim hayatımdır ve üzerine yazabileceğim bir söz yoktur. Her söz benim için özel ve anlamlıdır. Dünyadaki herkes okumalı ve anlatmalıdır, Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre, Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin ne ise benim için aşk o'dur. Şiir bir hayat hikayesidir ve şiirle gelişim sağlanır, şiirle büyür insan, şiirle mevsim olur, hayat olur, o yüzden şiir yazamaz çoğu insan. Kitabım benim ile gidecek ve büyüyecek

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir 5

 Tüm bilinmezliklerimin anahtarı saklı yüreğimin kıyısında, bir çığlıktır bu belki de, bir hayat hikayesidir... biz ellerimiz kenetli çocukluğu aradık belki sokaklarda, tüm büyümüş insanlar gibi, çocuk yüreklerimizle. Ben saygı duymayı öğrendim, ben gelişmeyi öğrendim sevebilmeyi öğrendim, hiç aldırış etmeden, hep çocukken büyüdüğüm şarkılarla yaşarım hayatımda, hep eski bir yanı vardır hayatımın ve olacaktır da, ben saygı duymayı öğrendim... Çocukluk yıllarında kalmış bir ruhum var bir de durmadan büyüyen bir adam, hep ben şiir yazardım çocukken, hep ben özlemimi yazardım, hikaye hikaye bıraktım hüzünlerimi, hikayemi hiç kirletmedim, hiç kimseye yalan söylemedim, hep çocuk kaldım ben, hep sevdalı. Eski şarkıları çok severim ben, eski güzeldir... eski umuttur gözlerimde, gözbebeklerim yalan söylemedi hiç bir zaman. Biraz içten bir yazı oldu, içten satırlar. İçten yazılan en kalbi duyguları taşırlar ve onlar hiç eskimezler. Bir hikayesi vardır tüm insanların, bir gerçeği vardır ve gerçe

Teknolojik Bir Fikir

 Projeksiyon cihazlarını incelediğimde düşündüğüm bir şey oldu ve teknolojik olarak düşündüğüm noktalara ulaşmak için araştırmalar yaparken yeni bir düşünce üzerinde durağanlaştım, teknolojik cihazlarda artık televizyonlar yerini bu makinelerin alacağı fikri günden güne hafızama hükmetmeye başladı. Yeni dönemde projeksiyon cihazları hakkında araştırmalar ve bir kaç Youtube videosu inceledikten sonra artık arttırılmış gerçeklik ve yapay zekanın bu makineler içinde de kullanılabileceğini hayal ettim. Hayallerim bir yana dursun hemen aklıma yeni bir düşünce yerleşmeye başladı ve düşünceme göre bir televizyon aynı zamanda farklı yerlerden izlenebilir hale getirilmeli ve erişimi güncellenmeliydi. Bu bir bağlantı ile aktive edilebilirdi ancak bu düşünce sonrasında bir sonra aklıma gelen düşüncem "Neden televizyonların içinde bir projeksiyon cihazı ile onları yansıtan bir teknoloji olmadığıydı?" Hayallerimi zorladım ve bu tasarımın yapılabileceği fikrini hayal ettim. Bu fikir ile dü

Bilim ve Bilime İnanmak

Her gün bilginin ışığı altında eğilen bir yürekle yolları aştığımızı söyleyebilirim. Bilim insani gelişim süreçlerinin en önemli parçasıdır. Bir şekilde hayatımızda karşılaştığımız çoğu şeyin aslında bilimle izahatı yapılabilir. Sistemler eşliğinde büyüdüğümüz ve hepimizin bir görüşü, hayat felsefesi ve bakış açısı olduğu düşünüldüğünde aslında toparlayacak fazla konunun olduğu karşımıza çıkıyor. Bilimsellik ve bilimin çizdiği yoldan yürümenin ne kadar doğru olduğunu hissederek hayatıma devam etme çabası içinde olan birisiyim. Öğreneceğimiz çok gerçeklik olduğu ve her an yeni bir konuyla geliştiğimiz söylenebilir. Hayat ve bakış açılarını değerlendiğimizde ve göz ucu ile süzdüğümüzde yenileşen bir dünyanın olduğunu görmek zor değildir, her gün daha evrensel gerçekliklerle karşılaşıyor ve gözlemliyoruz. İnternetin varlığı ve hayatımıza yön verişi aslında hepimizin hayatını bir şekilde değiştirdi. Artık bilmediğimiz çoğu şeyin bir tık kadar uzağındayız. Gözlemlediğimiz zaman dünya üzerin

ETKİ

 Sanki film adı gibi bir başlık attım yazıma. :) Bir film değil mi hikayemiz, başı belli, sonu belirsiz olan. Yeni bir hikayeyi çizmek ömrümüzden parça parça dökülüyor. Sahi hep ben yeniyi mi yazacağım sizlere? Neden yeniyi yazdığımı düşünürsek cevabını hemen verebilirim ki "yenilik" iyidir, hep bir heyecan vardır içinde, bilinmezlik... Kaç hikaye eskittiğimizi düşünsenize hayat boyu her gün yeni bir serüvenle uyandığımızı düşünebiliriz. Serüvenimizin adı "Hayat" diğer adı ile "varoluş", insan varoluşuna borçlu mudur? Bazen evet. Bazen hiç bir şey bilmeseniz bile hayatınızda olanlara ümitle bakmak gereklidir. Yeni bir başlangıca ümidinizle odaklanmanın keyfi sizlere hayat verir, tek eksikliğim var bu hayatta. Tek düşüncem... Şair adama yazı yazdırırsanız olacağı o, ne diyebilirim ki, günlerimiz geçiyor, geçecek, yaşıyoruz, yaşayacağız, daha çok anımız olacak geride. Bugün için, yarın için git gide kendimize dönüşümüz, kırılan saatler... "Kırılır mı sa

Kişisel Kimlik ve Yaratılış Hikayemiz

 Bugün biraz olsun hayattan bir yazı kaleme almayı düşündüm ve insanın neden var olduğunu ve bizlere ait kimliklerimizi ne kadar iyi bir şekilde taşıyabildiğimizi düşündüm. Aslında temel düşünce ve motivasyonumu yaptığım şeylerden ve başardığım hikayelerden aldığımı söyleyebilirim. Bugün daha içten bir şekilde sizlere kişisel kimliğiniz ile ne kadar örtüştüğünüzü ve onun için neler planladığınızı sormakla başlayabilirim. Kişisel olarak anlamlı kılabildiğim şu yaşamda çeşitli olgularım oldu ve başarı hikayeleri çıkarttım mı bu tartışılabilir ancak ne yapmak istediğimden etkilenerek yaşadığımı söyleyebilirim. Ben hep bir inanca sahibim ve bu inancı içimde taşıdım o da şu ki; Kimliklerimiz geçici bütünlükler ve dünyada çok sayıda işlere imza atmış kişiler vardır, bunların asıl enerjisini bir şeyler yapabilmeye olan inançları ve "benden sonra bu dünyaya yapabileceğim katkı nedir?" düşüncelerinin oluşturduğunu söyleyebilirim. Çok sayıda insan tanıdım, kimisi amaçlarına ulaştı, kim

İnsan Dehası ve Bilim

 İnsan olarak hepimizin beyinsel aktiviteleri ve ilgi merkezleri farklı çalışmaktadır. Beyinsel olarak bir düşünceden mi ibaretiz yoksa insan kendini koşullandırıyor mu bunu bilmiyorum ama beynin çalışma sisteminde günlük düşünce algısı olarak çalışan çok sayıda nöronun bulunduğu ve bunun insan dehasında gelişim sağladığı gözleniyor. Hepimiz bilimsel araştırmaları okurken, makaleler incelerken yeni bilmediği gerçekliklerle karşılaşıyoruz ve bunları beyinsel bir dürtü kazandırarak anlamlandırmaya çalışıyoruz. Çocukluğumuzdan bu yana sobanın sıcak olduğunu ya da buzdolabının soğuk hava ile içindeki ürünleri bozmadan sakladığını düşünüyor ve detaylandırıyoruz. Alışılmış gerçekliklerimiz ve alıştığımız şeyleri hiç yeniden sorgulamayı denemiyor ve alışılmış şeylere yeni isimler bulmayı denemiyoruz. İnsan varoluşunda bu kuşkusuz isimlendirdiğimiz şeylere yönelik olarak bilgi birikimi edinmek yerine kolay olanı seçip onu kabullenmenin varlığından kaynaklanmaktadır. Araştırmalar yapabileceğimi

Hayatla Dans Etmek

 Her gün yeni bir yazı kodu ile çıktığımız yolda her gün yeni bir şekilde yeni gündemlerle karşınızdayım. Yenilenen hayatın içinde akıp gidişimiz sürekli yeni bir şeylerin varlığını işaret ediyor. Gündemlerimiz yaptığımız çalışmalarla yeni şekillere bürünüyor ve gelecek inancımızla yeniden kararlar alıyor ve yeni bakış açıları geliştiriyoruz. Olgunlaşmak evresine biraz daha yakın bir şekilde olmamız gereksinimi bizi hayatla daha bir ayrı şekilde dans etmeye ulaştırıyor. Hayatla dans etmek biraz zor ve gereksinimler doğursa bile yeni bir şekilde her gün yeni bir beklentiyle gözlerimizi açıyoruz. Umut hep var ve varlığını sürdürecektir. İlk çocuk olduğumuz zamanlardan bu yana yaşam örgüsünde yer almaya çalışırken farklı insanlar ve farklı tavırlarla karşılaşabiliyoruz. Yeni bir şekilde iyiliği benimseyerek yaşayabilirsek güzel bir amaca ulaşabiliriz. Bugünlerde daha çok yenilenmeye ve üstümüzdeki kötü enerjilerden arınmaya ihtiyacımız var. Yeni bir neden bulup hayata tutunmalıyız. Kimse