Öne Çıkan Yayın

2024

 Hepimiz iyi ve kötü tecrübeler edindiğimiz bir yıla veda edeceğiz ve hepimizin istekleri, umutları, hissettikleri ve anladıkları, anlayamadıkları, güzel, kötü hatıraları, hikayeleri ve günleri oldu. Her insan bir başlangıcın hikayesi aslında ve her başlangıç vaktinin anıları ile geçiyor. Saatler eskiyor, günler eskiyor, hepimiz tecrübeler ediniyor ve yaşlanıyoruz. Yaşlanmayı hep tecrübelerle sabit tutan biriyim ki bu bana insanlara saygı duymayı öğreten en önemli şey olmuştur. Her yıl insanın bir mevsimidir, her yıl insanlar umutlar içinde hikayelerini sürdürmek isterler... Bu yıl da hepimizin yaşadığı eksik, fazla ya da beklenmedik olayları ve yaşantıları oldu, hepimiz bir yapbozun parçalarıyız ve paydaşlarıyız. Aynı oksijenin içerisinde farklı bir sürü hayat ve hikayeler. Çok büyütür insan bazen yaşadığı şeyleri, çok anlamlar yükler ama en basitinden hepimizin bir paydaş olduğunu anlamamız ve hayatın içinde bir parça olduğumuzu kabul etmemiz gereklidir. Hikayelerimizin hep birleşece

Biraz Biraz Cümleler

 Bugün bir pandemi dönemini yaşıyoruz ve yenileşen bir çok çağrışıma ev sahipliği yapıyoruz, iyi bir şekilde yeni döneme alışmak zorunluluğu ve alışma çabalarımız söz konusu, yenileşen dünya ve onun içinde insanların yaşamlarının öyküleri anlatılmaya devam ediyor.

Bugün konuşma becerilerimizden söz etmek istiyorum. Yeni bir şekilde iyi bir iletişim gücü oluşturabileceğimiz mütevazi ve olgun şekilde gelişim gösteren bir dil kullanmalıyız. Yeni dönemde yanlış anlaşılmamak için eski normal halde konuştuğumuz şekliyle değil daha çok dikkatli olmamız gereklidir ve tamamen yazışma ortamlarında konuşmalarımızın anlam ve önemini büyük derecede destekleyen cümleler oluşturmalıyız.

Zaman zaman hepimiz çoğu konuda karşımızdakini samimiyetle dinlediğimizi ve konuşmalarımızı samimiyetle yaptığımızı unutarak sanki güncel hayatta karşımızdaki kişiye mimiklerimizle anlattığımız ya da beden dili kullanarak anlattığımız samimiyeti bir an olsun mesajlarda da görüyor ve kullanıyor gibi hissedip cümlelerimizi ölçmeden kullanabiliyoruz.

Aslında insan olarak hata yapmıyor ya da o an hislerimizi anlatırken kullandığımız kelimelerin karşı taraflar açısından nasıl anlaşılabileceğine dikkat ederek mesajlar yazamıyoruz. O anı düşünüyor ve o anlık tepkilerimiz ile hayatımızı yine eskisi gibi devam ettiriyoruz. Aslında bir çok açıdan kullandığımız beden dilinin şu zaman içerisinde önemini daha net hissettiğimizi söyleyebilirim.

Mesajlaşma diline biraz daha hakim olmaya çalıştığımız bugünler de yeni normallerin bizlere ne gibi şeyler düşündürdüğü noktasını hatırlayarak yeni sürece alışmaya çalışıyoruz. Yeni bir gelişim içerisindeyiz ve her an yeni bir şeyler yaşıyoruz. Hayat geçip gidiyor...

Erol SÖĞÜT

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

100. Yılımız Gururla, Sevgiyle ve İlelebet

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir XXVII / 2 - İyi ki Doğdun

3 Aralık Dünya Engelliler Günü