Öne Çıkan Yayın

3 Aralık Dünya Engelliler Günü

 Dünya engelliler günü bugün ve ben de bir engelliyim, bir sürü zor koşullar altında bulunan insanlarız ve bu zor koşulları her defasında aşmak ve bunlarla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Kafamızda bir sürü sorun ve düşünce ile uğraşırken bir an olsun tereddüt etmeden insanlara yardımcı olmaya veya onlara kendilerimizi anlatmaya çalışıyoruz. Zor bir yaşam öyküsü barındırıyor yaşadıklarımız ve her defasında bir şeyler öğreniyoruz, öğrenmek bir ömür boyu sürecek bir döngü aslında ve yaşam öğretilerden ibarettir, siz ne kadar gelişmiş veya kendinizi ne kadar bilir kişi olarak hissetseniz bile bazı zamanlarda dünyayı kaldıraç kuvveti ile kaldıramazsınız. Gelişim ve öğrenme iç güdüsüne hep ihtiyacımız var ve hep ihtiyaç duyacağız. Madem yeri geldi söylemeliyim mesela bizlerin dışında engel guruplarında olan insanlar bulunmakta ve onların yaşadığı sorunlar bizlerden ayrı bir şekilde, her engel gurubunun sorun çektiği bir alan bulunmaktadır. Sorunlarımızı sizlere temas ettirmeden halletmeye

Antropoloji - Yaşayış ve Düşünüşler

 Milyarlarca insan yaşamış dünya üzerinde ve milyarlarca hikaye geçmiş dünyanın başından, her insanın yaşadıkları birer deneyim olarak tarihe geçmiş. Değişik medeniyetler doğurmuş dünya kendi içerisinde ve değişik kurallar, yaşantılar, özgeçmişler, kimlikler, kişilikler ve düşünsel algoritmalar bırakmış. Dünyadaki her insan bir önceki neslinin bir göstergesi olmuş ve yaşayış yürüyüp gitmiştir.

Dünyada her insanın dünyaya geliş sebebi ve dünyayı anlamlandırması farklıdır. Kimisi bir şeyler yapmak adına gelir dünyaya, kimisi zevk ile yaşamak için gelir, kimisi sıkıntılarıyla büyür ve yaşar, kimisi sadece yaşar ve gider. Dünyadaki tüm yaşayışların bir değeri ve özü vardır ancak dünyadaki tüm hikayelerin bir teması mevcuttur, kader çeşitli şekillerde ağlarını tamamlayacak ve yaşayış devam edecektir. Dünyada her türlü düşüncenin bir anlamı ve çıkarımı mevcuttur. Herkes ama herkes bir amaç uğruna yaşayıp belirli noktalara ulaşmaya çalışır ve hayallerini gerçekleştirmeye çalışır.

Dünyadaki yaşayış hikayelerinden çoğu belirli noktalarda belirli bir algoritmaya sahiptir ve bu algoritma ile değişecek ve dönüşüm gösterecektir. Bir şeylere olan inancı ile insan büyür ve gelişimini tamamladığında kendisine özgü bir kimlik edinir. Yapabilecekleri sınırlı olmasına karşın insan en tepe noktada yaşamak ister hayatını. Bir şeyler olacaksa hep iyi bir şekilde yön bulmalı ve iyi şeyler gerçekleşmelidir. Yüreğinin yettiğince yaşamak isteriz hayatlarımızı, kimimiz yaşantılarımıza anlam katmak için çalışır ve bir prensip oluştururuz.

Planladığımız her şey bu dünya içindir ve insanlıklarımıza bir kişilik ekleme derdindeyiz... belirli noktalar içerisinde belirli hayallere sahip olabilir mi insanlar bunu zaman gösterecek ancak yapabildiklerimiz ile anılacağımız kesin bir şekilde ortaya koyuluyor. Bizden sonra adımızı ananlar bizlerin kimliklerinden çok neler yaptığımız ve yapabildiklerimiz ile ilgileneceklerdir. İnsan bilimi yıllardan beri bu oluşumları incelemekte ve sorularına cevap aramaktadır. Antropolojinin insanların yaşayış hikayelerinden ve insanların toplum olarak yaşayışlarından ders çıkartmak istemesi ve sorularına cevap araması bundandır. 

Antropologlar kültürel olarak insanları ve insan yaşayışlarını incelerken devrin temalarını ve o devrin olanaklarını da esas alarak düşünüşlerini şekillendirirler. Tarihi incelerken yaptığımız en büyük hatalardan biri o dönemin koşullarını ele almadan incelememizdir. Tarihi bir çıkarım elde edebilmek ve yaşayışlara anlam katabilmek için tarihi olayları o çağın ve o zamanın getirilerine yönelik incelememizde fayda bulunmaktadır.

İnsan ve yaşayışlar şekillenmeye devam ederken arkada neler bıraktıklarını ve arkalarında neler taşıması gerektiğini varsayımlar olarak karşılaştırmalıdır. Günümüz teknolojilerini kullanarak insanlarımız nereye kadar gidebilecektir bu soru da zaman içinde aydınlığa kavuşacaktır. Atalarımız ve insanlarımızın yaşayışlarına özenle bakarak kültürel mirasımız ile yeni aşamalarda ne tip şeyler başarabileceğimizi düşünmemiz gereklidir. Bir boşlukta yaşamanın kimseye bir faydası yoktur bu durumu inceleyerek en iyiyi ortaya koymalı ve zamana anlam katabilmeliyiz.

Bizler için tarih sayfalarında olumlu ifadeler yer bulmalı ve yaşamımız anlamlı olmalıdır. Bir düşünüşe anlam katmak zorundayız. Antropoloji yakın geçmişi incelediğinde bizim hakkımızda olumlu gelişmeler bulmalıdır.

Erol SÖĞÜT

Twitter: https://twitter.com/erolsogut
İnstagram: https://www.instagram.com/erolsogutofficial

Geçmiş dönemde toplum ve insan hakkında yazdıklarım:

Otokonrol & Tüketim Alışkanlıklarımız
Bir Yaşamak Meselesi Bu
Gelişim
Bizi Biz Yapan Noktalar
Bir İnsan Hikayesi
İnsan ve Toplum
Felsefe & Hayata Bakış
Kültürel Zaman
Seçimlerimiz
Güncelleme
Yapmak İstediklerimiz
Dünya ve Evren
Yaşlılar / Gençler
Hayat
Dahi Hayatlar
Sosyal Doku
Üretim ve Ekonomi
Eski ve Yeni
Roller ve Hikayeler
İnsan ve Hayat
Yenilik ve Çağ
Herakleitos "Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir."



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

100. Yılımız Gururla, Sevgiyle ve İlelebet

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir XXVII / 2 - İyi ki Doğdun

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir XXVI - Bugün Gel