Öne Çıkan Yayın

2024

 Hepimiz iyi ve kötü tecrübeler edindiğimiz bir yıla veda edeceğiz ve hepimizin istekleri, umutları, hissettikleri ve anladıkları, anlayamadıkları, güzel, kötü hatıraları, hikayeleri ve günleri oldu. Her insan bir başlangıcın hikayesi aslında ve her başlangıç vaktinin anıları ile geçiyor. Saatler eskiyor, günler eskiyor, hepimiz tecrübeler ediniyor ve yaşlanıyoruz. Yaşlanmayı hep tecrübelerle sabit tutan biriyim ki bu bana insanlara saygı duymayı öğreten en önemli şey olmuştur. Her yıl insanın bir mevsimidir, her yıl insanlar umutlar içinde hikayelerini sürdürmek isterler... Bu yıl da hepimizin yaşadığı eksik, fazla ya da beklenmedik olayları ve yaşantıları oldu, hepimiz bir yapbozun parçalarıyız ve paydaşlarıyız. Aynı oksijenin içerisinde farklı bir sürü hayat ve hikayeler. Çok büyütür insan bazen yaşadığı şeyleri, çok anlamlar yükler ama en basitinden hepimizin bir paydaş olduğunu anlamamız ve hayatın içinde bir parça olduğumuzu kabul etmemiz gereklidir. Hikayelerimizin hep birleşece

Herakleitos "Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir."

Bu söz M.Ö 535 - 475 yılları arasında söylenmiş Herakleitos'un bir sözü, felsefeci Herakleitos bu sözü ortaya atarken heralde bunun bugün yani 2020 yılında bile geçerliliğini sürdüreceğini bilerek söylememiştir.

Günümüz dünyasında her şeyin değiştiğini ve değişimin bir kilit parça olduğunu düşünürsek bu varsayımın ne kadar akıllıca düşünüldüğü ve günümüze geldiği gün yüzüne çıkacaktır. Her şey değişimin bir parçası olmaya devam ederken son dönemlerde dünya üzerinde yayılan salgın ve bunun kitlelerde oluşturduğu korku ve endişe göze alınması gereken bir süreç halini alıyor. Parçaları birleştirdiğimiz zaman teknolojik evrelerde insan hayatının modern bir hale büründüğünü ve modern çağın evrelerini bir evrensellik boyutuyla insanlar üzerinde geliştirdiğini görmekteyiz. 

Dünya üzerinde bir sürü şirket klinik araştırmalar ve laboratuvar ortamlarında aşı çalışmaları yaparken, insanlar tüm sosyal hayatlarını ve çalışma yaşamlarını internet üzerinden ve sosyal platformlar üzerinden sağlamaya çalışıyor. Devrin bu çağrışımları bir oluşum başlatırken artık herkes işlerini teknolojik yollar ile nasıl planlayabileceğini ve nasıl adımlar atabileceğini ve dijital dünyaya nasıl ayak uydurabileceğini düşünüyor, değişim bir evrenin çarklarını döndürmeye başladı ve değişim kaçınılmaz bir son oluşturacak. Teknoloji'ye olan bağlılık ve çözüm bulma çabaları bu denli artarken bizler için kaçınılmaz bir telaş ve alışma hassasiyeti başlıyor. Süreç uzun sürecek ve devre devre aksamlar oluşturacak gibi görünse bile bu sürecin bir parçası olarak bir şeyler yapmaya olan çabamızla bir bütün oluşturmak istediğimiz bilinçli bir gerçekliğin kapılarını bizlere açıyor.

Kaç kez değişimi denedi insanlar ve kaç kez değişmek için çaba sarf etti? Değişmeyen hep bir tarafları var sanırım insanların ve bu düşüncelerini insanlar değişmedikçe kaybetmek istemedikleri bir paralelliğe doğru götürüyorlar. Bizler tüm insanlık bir değişimin parçasındayız ve bunu fark ettiğimizde eski parçalarımızı atmış ve yerine yeni parçalarımıza alışmaya başlamış olarak yön bulacağız. Zaman insanların çıkarımlarını ve hayata bakışlarını devirlere oturtarak güncelliyor. Bizler zamanın bu sorgusuz ve sualsiz düşünüşlerinde büyüyor ve kendimize yeni çıkarımlar arıyoruz. Çıkarımlar yapmak ve çıkarımlara alışmak gölgesinde bir yaşam sürdürürken eski alışkanlıklarımıza bazen takılı kalıyor ve değişmeyen alışkanlıklarımız ile bir şeyler planlıyoruz.

Bir bilinmezin, bir değişimin ne kadar plansız ve ani gerçekleşebileceğini unutsak bile biz zaman içerisinde bir değişimle neler başarabileceğimizi farkına varmalıyız. Aslında değişime ayak uydurmanın bir parça olsun insan doğası gereği olduğunu bilerek yaşamaya alışmamız lazım. Bugün ne idim ve yarın ne olacağım? sorularını sık sık kendimize sormak zorundayız. Değişim her zaman gerçekleşecektir. Bir değişim sancısız olmasa da insan ruhuna bazı zamanlarda iyi gelebilir. 

Uzun lafın kısası her günümüzü değerlendirip insanlığa bir yeniden başlayış bırakmak zorundayız, insanlar bizden sonra belki yaptıklarımıza bakacak ve sizleri eserleriniz ve yaptıklarınız ile anacaklar. Siz siz olun bir değer bütünü bırakmaya çalışın arkanızda ve bu değer bütününe bakınca değerinizi anlayabilecek insanlar...

Erol SÖĞÜT

Twitter: https://twitter.com/erolsogut
İnstagram: https://www.instagram.com/erolsogutofficial/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

100. Yılımız Gururla, Sevgiyle ve İlelebet

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir XXVII / 2 - İyi ki Doğdun

3 Aralık Dünya Engelliler Günü