Kayıtlar

Ekim, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Öne Çıkan Yayın

2024

 Hepimiz iyi ve kötü tecrübeler edindiğimiz bir yıla veda edeceğiz ve hepimizin istekleri, umutları, hissettikleri ve anladıkları, anlayamadıkları, güzel, kötü hatıraları, hikayeleri ve günleri oldu. Her insan bir başlangıcın hikayesi aslında ve her başlangıç vaktinin anıları ile geçiyor. Saatler eskiyor, günler eskiyor, hepimiz tecrübeler ediniyor ve yaşlanıyoruz. Yaşlanmayı hep tecrübelerle sabit tutan biriyim ki bu bana insanlara saygı duymayı öğreten en önemli şey olmuştur. Her yıl insanın bir mevsimidir, her yıl insanlar umutlar içinde hikayelerini sürdürmek isterler... Bu yıl da hepimizin yaşadığı eksik, fazla ya da beklenmedik olayları ve yaşantıları oldu, hepimiz bir yapbozun parçalarıyız ve paydaşlarıyız. Aynı oksijenin içerisinde farklı bir sürü hayat ve hikayeler. Çok büyütür insan bazen yaşadığı şeyleri, çok anlamlar yükler ama en basitinden hepimizin bir paydaş olduğunu anlamamız ve hayatın içinde bir parça olduğumuzu kabul etmemiz gereklidir. Hikayelerimizin hep birleşece

Ülkemiz ve Yol Haritalarımız

 Her geçen gün tüketim toplumuna döndüğümüzü varsayarsak çok dikkatli bir ibre ile yolumuza yeni rotalar belirlememiz lazım. Birinci olarak yerli üreticiler desteklenebilir ve yeni teknolojik merkezler kurulabilir. Artık teknoloji ile birleşen bir şekilde tarım ve hayvancılık faaliyetlerimizi güçlendirmemiz gerektiğine inanıyorum. Sanayi ve endüstriyel ürünler üretecek noktaya geri dönmeliyiz. Gün geleceği anlama ve ona yatırımlar yapma günüdür. Hızlı bir şekilde yenilikçi adımlar atılabilir, çiftçilerimize traktör desteği, ürün desteği, mazot ve gübre destekleri ve hayvancılarımıza yem desteği verilebilir. Çiftçilerin ve sanayicilerin sorunları bir şekilde çözülebilirse ekonomik olarak rahat bir refaha ulaşabiliriz. Üretim yapan şirketlerimize taşıma giderleri için mazot ve benzinde indirim sağlanabilir. Üretim yapılan alanda üretim yapan şirketlerimizin ve fabrikalarımızın desteklenmesi gerekmektedir. Vergi kalemlerinde kısa süreli rahatlatılmalar ve vergi kalemlerini azaltmalara imk

Hayat Cumhuriyettir

Resim
Her saat farkında olmadan kutlarız cumhuriyeti aslında; her düşünüşümüzde, kendimizi her ifade ettiğimiz an, her bir şeyler yapmaya başladığımız zaman, bir sözümüz olduğunda ve söyleyecek bir lafa imza atarken... kadınlar, erkekler hepimiz hepimiz bir toplum olabildiysek bugün ve her geçen gün geleceğimizde seçimler yapabiliyorsak özgürce ve kimselere muhtaç olmadan omuzlarımız dik bir şekilde, belirleyebiliyorsak bizi yöneten kişileri unutmayalım ki bu bir özgürlük şarkısıdır. Özgürlük cumhuriyettir. Özgürlük nedir bilir misiniz? Özgürlük hava gibidir, su gibidir ve özgür olamadığımız her saniyeyi içimizde bir boşa geçirilmiş an olarak sayabiliriz. Okumak çok önemlidir ve eğitim almak, eğitim görmek, eğitim vermek, eğitim her kaleminde hayatımızın her köşesinde karşımıza çıkacaktır. Eğitim alan biri önüne hedefler koyarken bir şekilde ulaşacağı hedeflere yollar oluşturur. Gözlemler yapar, hayatı ve onun içindeki bilgiyi edinir. İnsanlar bilgi edinmenin doğal hakkı ile yaşarlar. Bilgi

Aşk'a Mektuplar

 O kadar çok isterdim ki yanımda olmanı, o kadar çok isterdim ki mutluluğum olmanı yeniden, bir umut olmanı gözlerimde, bir kez daha bakabilmeyi o güzel yüzüne, bir kez daha konuşabilmeyi sorgusuz ve hani düşünmeden... yaşlandığımızda hepimizin aklında iki soru olacak aslında birincisi geçmişe dönebilip hatalarımı telafi edebilir miyim? İkincisi beni düşünen biri var mıdır şu dünya üzerinde. İkinci soruyu hiç düşünme derdim sana çünkü hep düşünürüm ben gece ve gündüz. Gündüz ihtimalleri düşünürüm, gece söylediklerimi, gökyüzüne bir dua bırakırım. Hani bir yaşlılık hikayesi benimki, biraz sıkıcı olacak ama yaşlandım galiba, 31 yaşında oldum 32'ime az kaldı. Yaş 35 yolun yarısı der Cahit Sıtkı, yarıya üç basamağım kaldı aslında yada dört. Blogumu niye açtığıma gelecek olursak biraz içimdekileri anlatmak istedim gökyüzüne. Yarın olacak mı bilmiyorum... ben her gün yeni bir sabaha uyandığımda yeniden aynı ihtimallere uyanırım. Ben sana niye hep geç kalıyorum, niye söyleyemiyorum içimde

Ses Ol

 Tek güzelliği dünyanın gözlerindedir sevdiğin kişinin ve her güzellik vaktini bekler... o gün gelir, gelecektir bilirim. Her şey yine güzelleşecektir, dünya yanında olur olduğunda, nefesin kesilir gibi gelir ama kesilmez, hani bir şeyler mevsimleri anlatırken. Yıllar büyüttü bizleri, biz küçücük kalplerine sevgiyi sığdıran iki cümleyken hayat güzeldi ve güzel kalmalıydı. Her şey yeniden sevmeliydi şarkıları, yürekleri uslanmalıydı artık tüm cümlelerin. Kalbin atımında duyardım seslerini, hani demiştim ya "en huzurlu olduğum yer" diye, kalp bir ikiz duygunun birleşimiydi sevenler için... Uğultulu cümleler büyüttüm, çoğunu da sevdim cümlelerin, hepsi beni aşka götürüyordu, hepsi sessizliğime bir sesti. Sevdiğin: cümlelerin en güzelidir, en çok onu bekler kalbin ve onu söyler ellerinin büyülü dünyasında uslanan çocukluk, hani zamanın anlatamadıklarından... hani bir şiir olursun ama konuşamaz için, işte öyledir hissettiklerin. Geldiği zaman notalar yüreğine bir müzikal olması iç

Tam Sessizlikten Kalma

 Tamamlanmamış bir yarımlığım var hala, cümlelerimi bitirirken eksik bitiriyorum her bir yönüyle. Uzun zamanların kısa sözcükleri.. sözlerim ile başladım cümlelere hep. Gelir mi cümlelerim yeniden bilmiyorum, sesim ses olur mu yeniden bilmiyorum. Cümleler bazen düğümleniyor içimde, hep yarım bırakıyorum her şeyi, hep bir yanım eksik, bir yanımda hala ümitlerim var, bilmiyorum öyle derin kurduğum bir bağ var işte dünya ile. Eksik kalıyor bir şeyler, bir şeyleri toparlayamıyorum. Tutunduğum bir şey var şu hayatımda galiba oda sevgi, seviyorum be kuşları, doğayı, tahta parçalarını... uzun cümlelerin insanıyım galiba çoğu zaman ya da ben öyle sanıyorum. Uzun zamanlar, uzun düşünceler, uzun düşünüşler, uzun belirsizlikler yaşadım hayatımda. Gerçek olan tek hikayem vardı ve her zaman gerçek olacak tek sözüm. Çevremi sarmış onca düşüncemi yaşadım derinlerde... en çok düşündüğüm, düşlediğim bir sesim oldu benim, yaşadığım hayatı özümsediğim bir kalp atışı ile seslendim ben cümleme. En uzun mes