Öne Çıkan Yayın

2024

 Hepimiz iyi ve kötü tecrübeler edindiğimiz bir yıla veda edeceğiz ve hepimizin istekleri, umutları, hissettikleri ve anladıkları, anlayamadıkları, güzel, kötü hatıraları, hikayeleri ve günleri oldu. Her insan bir başlangıcın hikayesi aslında ve her başlangıç vaktinin anıları ile geçiyor. Saatler eskiyor, günler eskiyor, hepimiz tecrübeler ediniyor ve yaşlanıyoruz. Yaşlanmayı hep tecrübelerle sabit tutan biriyim ki bu bana insanlara saygı duymayı öğreten en önemli şey olmuştur. Her yıl insanın bir mevsimidir, her yıl insanlar umutlar içinde hikayelerini sürdürmek isterler... Bu yıl da hepimizin yaşadığı eksik, fazla ya da beklenmedik olayları ve yaşantıları oldu, hepimiz bir yapbozun parçalarıyız ve paydaşlarıyız. Aynı oksijenin içerisinde farklı bir sürü hayat ve hikayeler. Çok büyütür insan bazen yaşadığı şeyleri, çok anlamlar yükler ama en basitinden hepimizin bir paydaş olduğunu anlamamız ve hayatın içinde bir parça olduğumuzu kabul etmemiz gereklidir. Hikayelerimizin hep birleşece

19 Mayıs ve Gençliğin Duyguları - Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

 19 Mayıs gençliğe ve beyinleri genç kalan tüm insanlara adanmış bir bayramıdır. Her insan tecrübeleri ile gençleşir ve tecrübeleri ile genç kalır, geniş bir yelpazedir yaşam döngüsü ve yaşam döngüsü bizler için hep öğrenmek ve yeni bir gelecek hayata geçirmenin yıl dönümlerine ulaşacağımız yolda başlamaktadır,

Yeni bir gelecek hayata geçirmek düşüncesine şu yüzden vardığımı söyleyebilirim; yeni bir şeyler öğrenmek ve beyinsel devrimlerimizi gerçekleştirmek zorunda olduğumuzun kanıtı olarak sürekli gelişimi savunan bir yapıya sahip duygular içerisinde hareket etmekteyim, bu gelişim sürecini olgusal olarak tanımlayacak bir paydada bulunmaya çalışmaktayım. Süreklilik gösteren bir şekilde gelişim göstermeye ve inandıklarımı hayata geçirmeye devam etmekteyim işte bu düşünce ve düşünüş beni geleceği anlamaya ve geleceğe adapte olmaya teşvik etmiştir. Gelişim olarak dönemler belirleyip bilim ve ilim adına gelişebileceğimiz standartları yakalamak durumundayız.

Bir gelişim hikayesine isim vermek zorunda gençleriz, ülkemizin ve milletimizin büyümesi ve gelişmesi bizlerin yapacağı araştırmalara ve tutumlarımıza bağlıdır. Zaman içerisinde yeni koşullar doğacak ve yeni dünya düzenine alışmış olacağız. Yeni tutulumlara alışmak ve yenilenmiş seçeneklere yönelmek durumunda olduğumuzu söylemek ve belirtmek isterim, bu tutum bizleri ileri taşıyacak ve önümüzdeki tüm engelleri aşmamıza sebep olacaktır.

Beynimiz ile düşüncelerimiz arasında kurduğumuz bağlantı biraz olsun gözle görülebilir olmasa da bizlerin düşüncelerini koordine eden bir süreç aşamasını başlatmaya hazırlanacaktır. Her gün yeni bir yazı yazmamın sebebi de biraz olsun budur ki; hem kendimi geliştirmek hem de dünyada olan gelişmeleri inceleme fırsatını yakalamak için her gün yeni bir yazı kaleme alıyor ve gelişimimi güvenle sürdürüyorum. Bir Türk genci her zaman aydınlık yarınları yazmalıdır ve incelemelidir. Nitelikli olmak ve göstergeleri takip etmek ve dünya teknolojilerini, üzerinde bulunduğumuz dünyanın unsurlarını bilmek/değerlendirmek zorundayız. Mustafa Kemal Atatürk tüm umudunu gelişime adayan gençlikte görmüş ve bu nedenledir ki Gençliğe Hitabe de ilk olarak seslenişini "Ey Türk gençliği" şeklinde başlatmıştır. Atatürk bugünü ve geleceği görmüş ve her zaman geleceğin yanında olmamızı, bilimin ve ilimin yanında bulunmamızı destekleyecek sözler kullanmıştır. Gençliğe Hitabe'nin en önemli ve can alıcı noktası da "Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur." ifadesidir.

Bugün geleceği düşünen beyinler ve insan toplulukları benim bulunduğum noktaları çok iyi anlamakta ve deneyimlemektedir. Her genç beyin yarının bir parçasıdır. Genç kalalım ve gençliğimizi asla kaybetmeyelim. Unutmayalım ki yaşlanmak sadece yaş almak olarak değerlendirilmemeli tam aksine hayatımızda ne kadar tecrübe yaşadığımızı gösteren bir oluşumun sonucu olarak karşımıza gelmektedir.

Türk gençliği bilime ve ilime, fen bilimlerine, matematiğe, edebiyata, felsefeye ve geleceğe her zaman bağlı kalacaktır. Bir reklam izledim bugünlerde "Atamız yaşasaydı, ona ne demek isterdiniz?" diye, işte bunları demek isterdim, "Atam merak etme Türk gençliği ve Türkiye gençleri senin çizdiğin yoldan ayrılmayacaktır."

Erol SÖĞÜT

Yorumlar

  1. Erol cum, Yurekden sevgi ve tebriklerimi iletiyorum seninle gurur duyuyoruz. Ne mutlu Dilek hanıma ve Atilla bey.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok çok çok teşekkür ediyorum, görüşleriniz benim için çok değerlidir. Çok naziksiniz. 🙏🏻🙏🏻🙏🏻

      Sil

Yorum Gönder

Sadece yazılarla ilgili mesajlar yayınlanabilir.

Bu blogdaki popüler yayınlar

100. Yılımız Gururla, Sevgiyle ve İlelebet

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir XXVII / 2 - İyi ki Doğdun

3 Aralık Dünya Engelliler Günü