Öne Çıkan Yayın

3 Aralık Dünya Engelliler Günü

 Dünya engelliler günü bugün ve ben de bir engelliyim, bir sürü zor koşullar altında bulunan insanlarız ve bu zor koşulları her defasında aşmak ve bunlarla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Kafamızda bir sürü sorun ve düşünce ile uğraşırken bir an olsun tereddüt etmeden insanlara yardımcı olmaya veya onlara kendilerimizi anlatmaya çalışıyoruz. Zor bir yaşam öyküsü barındırıyor yaşadıklarımız ve her defasında bir şeyler öğreniyoruz, öğrenmek bir ömür boyu sürecek bir döngü aslında ve yaşam öğretilerden ibarettir, siz ne kadar gelişmiş veya kendinizi ne kadar bilir kişi olarak hissetseniz bile bazı zamanlarda dünyayı kaldıraç kuvveti ile kaldıramazsınız. Gelişim ve öğrenme iç güdüsüne hep ihtiyacımız var ve hep ihtiyaç duyacağız. Madem yeri geldi söylemeliyim mesela bizlerin dışında engel guruplarında olan insanlar bulunmakta ve onların yaşadığı sorunlar bizlerden ayrı bir şekilde, her engel gurubunun sorun çektiği bir alan bulunmaktadır. Sorunlarımızı sizlere temas ettirmeden halletmeye

100. Yılımız Gururla, Sevgiyle ve İlelebet

 Cumhuriyetimizin 100. yılını kutluyoruz, bir asır çok önemlidir, çok hüzünler yaşadık ve çok sevinçler yaşadık. Her şey aslında bu önemli medeniyetin doğduğu toprakların insanı ve inanmış milyonların birleşiminden oluşan inancın bir ürünüdür. Başkomutanımız Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ve geçmişimizin bütünleştiği bir kimliktir bizim kimliğimiz... bugün ve yarının oluşturduğu küçük bir yaşam bizimkisi, yaşayacağız ve gün gelecek bizden sonraki nesillere bir şeyler bırakarak sonsuzluğa karışacağız. Arkamızda bıraktıklarımıza o yüzden sahip çıkarak bir şeyler planlamamız gereklidir.

Cumhuriyeti anlatmak için öncelikle yaşamanın önemini kavramak gereklidir aslında, mesela her gün uyandığımızda düşünceler ile hayatımızı şekillendirebiliyorsak bunun ilk parçası cumhuriyettir. Düşünebilmenin ilk parçasıdır o kelimeler ve anlamlı olduysa düşüncenin gücüyle varlık göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti tüm coğrafyaya örnek olabilecek bir şekilde kurulmuş ve geçmişi ile bağlarını sürdürmektedir. Geleceğiyle dünyaya örnek olacaktır ve insanlığa örnek teşkil edecek hikayeleri içinde barındırır. "Türkiye Cumhuriyeti" bu kelimeleri açmak istersek geçmişi ile bağlarını koparmadan nasıl inşa edildiğini küçük örnekler ile anlatabilirim mesela sizlere, Osmanlı Devletinin tüm borçları Türkiye Cumhuriyeti tarafından ödenmiş ve kültürel geçmişine hiç bir zaman zarar getirecek bir şey yapılmamıştır. Sahip çıkılmış ve göstergelerini her zaman bu anlayışla taçlandırılmıştır.

Somut anlamda cumhuriyeti ele alacak olursak bir yapıyı ve o yapının yapı taşlarını incelememiz gereklidir. Cumhuriyet bir düşünüştür ve bu yapı taşı sonsuza dek yaşayacaktır. Her yıl Cumhuriyet Bayramlarımız, önemli ve özel günlerde yazılar yazarım ve en iyi şekilde duygularımı anlatmaya çalışırım. Şu an yazdığım yazı bile aslında özgürlük içerisinde yazdığım için Cumhuriyet'in bir düşüncesidir. İnsanlar düşündükçe gelişir, bir şeyler yapmak zorundayız ve bir şeyleri yarına bırakmak zorundayız. Hayatımızı ve geleceğimizi anlamlı kılmak istiyorsak bir şeyler yapmak ve duygularımızı, düşüncelerimizi anlatmak, fikirlerimizi geleceğe geçirebilmek için bir yapı oluşturmaya çalışmalıyız.

Cumhuriyetin yapı taşlarından biri çalışmaktı aslında ve her zaman bu düşünceyle devam eden atılımlara imza atmıştır milletimiz, Cumhuriyet düşüncesi ile fabrikalar kurulmuş ve bir devletin şekillendirilmesi için üretim ve tarıma, köylüsüne, insanına sahip çıkmış bir düşünceyle hareket etmiştir bu nitelik taşı. Bu düşünce tohumları atılırken geleceğin tohumlarının bir bir akıl ve bilim ile yaşatıldığının göstergesi olduğunu söyleyebiliriz. Cumhuriyeti anlamak ve anlatmak hiç kolay değil ve anlatmaya başladığında bir ağacın dalları kadar içinde bütünlüğün olduğunu görebiliriz. Her bir dalıyla Cumhuriyeti anlatmak istersek buna zamanımız yetmeyebilir, Sözü uzatmadan şimdi sizlere Cumhuriyet'in eserlerinden bahsetmek isterim. Cumhuriyetimizde sadece ilk 15 yılda kurulan fabrikalarımızın listesi ile;

.1-Ankara Fişek Fabrikası (1924)
2-Gölcük Tersanesi (1924)
3- Şakir Zümre Fabrikası (1925)
4-Eskişehir Hava Tamirhanesi (1925)
5-Alpullu Şeker Fabrikası (1926)
7-Uşak Şeker Fabrikası(1926)
8-Kırıkkale Mühimmat Fabrikası (1926)
9-Bünyan Dokuma Fabrikası (1927)
10-Eskişehir Kiremit Fabrikası (1927)
11-Kırıkkale Elektrik Santrali Ve Çelik Fabrikası (1928)
12- Ankara Çimento Fabrikası (1928)
13-Ankara Havagazı Fabrikası (1929)
14-İstanbul Otomobil Montaj Fabrikası (1929)
15-Kayaş Kapsül Fabrikası (1930)
16-Nuri Killigil Tabanca, Havan Ve Mühimmat Fabrikası (1930)
17-Kırıkkale Elektrik Santrali Ve Çelik Fabrikası (1931- Genişletildi)
18-Eskişehir Şeker Fabrikası (1934)
19-Turhal Şeker Fabrikaları (1934)
20-Konya Ereğli Bez Fabrikası(1934)
21-Bakırköy Bez Fabrikası (1934)
22-Bursa Süt Fabrikası (1934)
23-İzmit Paşabahçe Şişe Ve Cam Fabrikası (1934 Temel Atma)
24-Zonguldak Antrasit Fabrikası (1934 Temel Atma)
25-Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası (1934)
26-Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1934)
27-Isparta Gülyağı Fabrikası (1934)
28-Ankara, Konya, Eskişehir Ve Sivas Buğday Siloları (1934)
29-Paşabahçe Şişe Ve Cam Fabrikası (1935 - Tamamlandı)
30-Kayseri Bez Fabrikası (1934 Temel Atma)
31-Nazilli Basma Fabrikası (1935- Temel Atma)
32-Bursa Merinos Fabrikası (1935 Temel Atma)
33-Gemlik Suni İpek Fabrikası (1935 Temel Atma)
34-Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1935)
35- Ankara Çubuk Barajı (1936)
36-Zonguldak Taş Kömür Fabrikası (1935)
37-Barut, Tüfek Ve Top Fabrikası (1936)
38-Nuri Demirağ Uçak Fabrikası (1936- İlk Türk Uçağı Nud-36 Üretildi)
39-Malatya Sigara Fabrikası (1936)
40-Bitlis Sigara Fabrikası (1936)
41-Malatya Bez Fabrikası (1937 Temel Atma- Bu Fabrika Hariç Bütün Bez Ve Dokuma Fabrikaları Atatürk'ün Sağlığında Açılmıştır.)
42-İzmit Kağıt Ve Karton Fabrikası (1934- Temel Atma)
43-Karabük Demir Çelik Fabrikası (1937- Temel Atma)
44-Divriği Demir Ocakları (1938)
45-İzmir Klor Fabrikası (1938- Temel Atma)
46-Sivas Çimento Fabrikası (1938-Temel Atma)

Fabrikalarımız baştan aşağı gelecek için oluşturulmuş ve istihdama, millete, ekonomiye katkı sağlamıştır. Şimdi gelelim neden ağaca benzettiğime, sayın okuyanlarım bir ağaç gibi değil mi şu bahsettiğim yapı, her şey düşünülerek oluşturulmamış mı ve geleceğe bırakılmamış mı? 15 yılda 46 fabrika, bu fabrikalarda çalışan bir milletin insanları, çocuğuna ekmek götürmek için uğraşan, çalışan, gecesini gündüzüne katarak ilerleyen bir millete armağandır bu bahsettiğim şey, ne kadar büyük bir düşünce gördünüz mü?

Sadece şu liste bile aslında bizler için bir derstir ve okutulması gerekilen bir oluşumun zinciridir. Sadece şu listeye bakarak "A'dan Z'ye kadar" şu yapının ne kadar güçlü ve büyük olduğunu söyleyebiliriz, Bilgi ve bilim ne kadar önemlidir gördünüz mü insanlık için ve dünya için? Cumhuriyet bu bilimdir işte, bilgidir, güçtür, ilerleyiştir, adımlarımızdır, geleceğimizdir ve geçmişimizdir bizlerin düşündükleri ile.

Milletim borçluyuz biz, bizler, hepimiz... bu toprak için şehit olan vatan evlatlarına, bu vatan için bir şeyler yapan herkese, en küçüğünden en yaşlısına kadar hepimiz borçluyuz ve borçlu kalacağız... o yüzden sözlerimi bitirirken Mustafa Kemal ATATÜRK'ün sözlerine alıntı yapmak isterim. "Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."

Bir şeyler yaparken bu sözü akıllarımızdan çıkarmayalım olur mu? Cümlelerimi sonlandırırken Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, silah arkadaşları, vatanımız için çalışanlar, alın teri dökenler, tüm şehitlerimiz, tüm mehmetçiğimiz, maden işçilerimiz hepinize teşekkür ederim...

Erol SÖĞÜT

Kaynakça
Yazımın içeriğinde kullandığım liste için; "https://www.stendustri.com.tr/makina/ataturk-un-15-yilda-kurdugu-fabrikalar-h95211.html" "Atatürk'ün 15 Yılda Kurduğu Fabrikalar" başlıklı yazıya bakabilirsiniz.

Unutmadan;

Barış Manço - 2023 Dinlersiniz.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir XXVII / 2 - İyi ki Doğdun

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir XXVI - Bugün Gel