Öne Çıkan Yayın

2024

 Hepimiz iyi ve kötü tecrübeler edindiğimiz bir yıla veda edeceğiz ve hepimizin istekleri, umutları, hissettikleri ve anladıkları, anlayamadıkları, güzel, kötü hatıraları, hikayeleri ve günleri oldu. Her insan bir başlangıcın hikayesi aslında ve her başlangıç vaktinin anıları ile geçiyor. Saatler eskiyor, günler eskiyor, hepimiz tecrübeler ediniyor ve yaşlanıyoruz. Yaşlanmayı hep tecrübelerle sabit tutan biriyim ki bu bana insanlara saygı duymayı öğreten en önemli şey olmuştur. Her yıl insanın bir mevsimidir, her yıl insanlar umutlar içinde hikayelerini sürdürmek isterler... Bu yıl da hepimizin yaşadığı eksik, fazla ya da beklenmedik olayları ve yaşantıları oldu, hepimiz bir yapbozun parçalarıyız ve paydaşlarıyız. Aynı oksijenin içerisinde farklı bir sürü hayat ve hikayeler. Çok büyütür insan bazen yaşadığı şeyleri, çok anlamlar yükler ama en basitinden hepimizin bir paydaş olduğunu anlamamız ve hayatın içinde bir parça olduğumuzu kabul etmemiz gereklidir. Hikayelerimizin hep birleşece

Durankulak Gölü'ndeki adada yer alan taş ev

Durankulak Gölü'ndeki adada yer alan taş ev dünyanın en eski taş evi'imiş, 7.500 yıllık ve 400 metrekare'imiş, 2 katlı bir yapı. Bulgaristan'ın Dobriç bölgesinde yer alıyormuş bu yapı. Bugüne kadar gelebilmiş.

Eski tarihi yapılar ve eski mimariler hep ilgimi çekmiştir,  Eskiler güzeldir ve eski olan her şey kalitelidir.  Eskiden mesela yıkılmaz dostluklar vardı, sütunları ve blokları sağlam bir şekilde atılmış. Eski arkadaşlıklar, dostluklar sallansa da temelleri sağlam bir şekilde atıldığı için yıkılmazdı mesela. Umutlarıyla oynamazdı kimse kimsenin, hayat kalitemiz ve önemsediğimiz insanlar vardı. İnsan önemliydi bizler için, her şeyden öteydi...

Bakın hepimiz aynı oksijeni kullanan insanlarız, hepimiz aynı manzarada yaşayıp, ayrı şeyler gören insanlarız. Hepimiz işlerini kaliteli bir şekilde yapmaktan şeref duyan insanlarız. Bir şeyler inşa ederken hassas ve kalbimizi koyarak inşa ederiz yaptıklarımızı. İnsan hayatını önemser duygularla hareket ederiz dünyada, mesela biri üzülsün, kırılsın istemeyiz. Bizim yüzümüzden bir şey kötü olsun, biri üzülsün istemeyiz. Bir şeyler düzgün gitsin ve iyi olsun diye en güzel şekilde kullanırız yaptıklarımız da aklımızı, güçlü olsun diye en iyisini kullanırız malzemelerimizi ve en iyi şekilde yaparız önemsediğimiz şeyleri ki zaman içinde kurduğumuz şeyler devrilmesin. İnsanlar ve biz zaman içinde hayal kırıklığı yaşamayalım.

Güçlü ve dirençli olalım ve güçlü duralım, başımız yere eğilmesin... 

Dün İzmir'de yaşanan deprem dolayısıyla yazı yazmak istemedim ve acımı, üzüntümü sizlere yansıtmak istemedim. Bazen parçalanırsın, çaresiz kalırsın ve sadece dua edersin içinden. İşte o çaresizliği yaşadım dün ve hala da yaşıyorum, Geçmiş olsun İzmir, güzel şehir...

Erol SÖĞÜT

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

100. Yılımız Gururla, Sevgiyle ve İlelebet

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir XXVII / 2 - İyi ki Doğdun

3 Aralık Dünya Engelliler Günü