Öne Çıkan Yayın

28 Ekim 2024

Resim
Bir Cumhuriyet bayramı daha ve hepimizin onur ve şerefle taşıması gereken bir görevi ve birikimleri var, bugün çok özel bir gündür, bugün Cumhuriyet'imizin yapı taşlarının oluşturduğu bir geçmişin onurunda bir şerefli günümüzdür. Kadınlarımız, erkeklerimiz, yaşlılarımız, gençlerimiz, kısacası yüreği Türkiye için atan yüreklerimizin günüdür. Hep bugüne kadar yazılar yazmış, oluşumlar ortaya koymuş ve koyacak bir genç olarak günümü ve geleceğimi Türkiye yolunda geçirdim ve geçirmeye devam edeceğim. Bana verilen görev çerçevesinde hep onurlu ve gururlu işlere imza atmak ve yarını/geleceği tasarlamak üzerine çalıştım, bu zamandan sonrada bu şekilde olacaktır ve bana Mustafa Kemal ATATÜRK'ün verdiği görevle çalışacağım, bilinmelidir ki her günümüzde Cumhuriyet'i yaşayan aydın insanlarız, yollarımız bizlerin hikayesidir ve o hikayemize her geçen gün daha sıkı sarılmalıyız. Unutulmamalıdır ki her geçen gün bizim verdiğimiz emekler çerçevesinde yarınlarımız daha aydınlık ve daha gü...

Durankulak Gölü'ndeki adada yer alan taş ev

Durankulak Gölü'ndeki adada yer alan taş ev dünyanın en eski taş evi'imiş, 7.500 yıllık ve 400 metrekare'imiş, 2 katlı bir yapı. Bulgaristan'ın Dobriç bölgesinde yer alıyormuş bu yapı. Bugüne kadar gelebilmiş.

Eski tarihi yapılar ve eski mimariler hep ilgimi çekmiştir,  Eskiler güzeldir ve eski olan her şey kalitelidir.  Eskiden mesela yıkılmaz dostluklar vardı, sütunları ve blokları sağlam bir şekilde atılmış. Eski arkadaşlıklar, dostluklar sallansa da temelleri sağlam bir şekilde atıldığı için yıkılmazdı mesela. Umutlarıyla oynamazdı kimse kimsenin, hayat kalitemiz ve önemsediğimiz insanlar vardı. İnsan önemliydi bizler için, her şeyden öteydi...

Bakın hepimiz aynı oksijeni kullanan insanlarız, hepimiz aynı manzarada yaşayıp, ayrı şeyler gören insanlarız. Hepimiz işlerini kaliteli bir şekilde yapmaktan şeref duyan insanlarız. Bir şeyler inşa ederken hassas ve kalbimizi koyarak inşa ederiz yaptıklarımızı. İnsan hayatını önemser duygularla hareket ederiz dünyada, mesela biri üzülsün, kırılsın istemeyiz. Bizim yüzümüzden bir şey kötü olsun, biri üzülsün istemeyiz. Bir şeyler düzgün gitsin ve iyi olsun diye en güzel şekilde kullanırız yaptıklarımız da aklımızı, güçlü olsun diye en iyisini kullanırız malzemelerimizi ve en iyi şekilde yaparız önemsediğimiz şeyleri ki zaman içinde kurduğumuz şeyler devrilmesin. İnsanlar ve biz zaman içinde hayal kırıklığı yaşamayalım.

Güçlü ve dirençli olalım ve güçlü duralım, başımız yere eğilmesin... 

Dün İzmir'de yaşanan deprem dolayısıyla yazı yazmak istemedim ve acımı, üzüntümü sizlere yansıtmak istemedim. Bazen parçalanırsın, çaresiz kalırsın ve sadece dua edersin içinden. İşte o çaresizliği yaşadım dün ve hala da yaşıyorum, Geçmiş olsun İzmir, güzel şehir...

Erol SÖĞÜT

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

28 Ekim 2024

2024

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir XXVII / 2 - İyi ki Doğdun