Öne Çıkan Yayın

2024

 Hepimiz iyi ve kötü tecrübeler edindiğimiz bir yıla veda edeceğiz ve hepimizin istekleri, umutları, hissettikleri ve anladıkları, anlayamadıkları, güzel, kötü hatıraları, hikayeleri ve günleri oldu. Her insan bir başlangıcın hikayesi aslında ve her başlangıç vaktinin anıları ile geçiyor. Saatler eskiyor, günler eskiyor, hepimiz tecrübeler ediniyor ve yaşlanıyoruz. Yaşlanmayı hep tecrübelerle sabit tutan biriyim ki bu bana insanlara saygı duymayı öğreten en önemli şey olmuştur. Her yıl insanın bir mevsimidir, her yıl insanlar umutlar içinde hikayelerini sürdürmek isterler... Bu yıl da hepimizin yaşadığı eksik, fazla ya da beklenmedik olayları ve yaşantıları oldu, hepimiz bir yapbozun parçalarıyız ve paydaşlarıyız. Aynı oksijenin içerisinde farklı bir sürü hayat ve hikayeler. Çok büyütür insan bazen yaşadığı şeyleri, çok anlamlar yükler ama en basitinden hepimizin bir paydaş olduğunu anlamamız ve hayatın içinde bir parça olduğumuzu kabul etmemiz gereklidir. Hikayelerimizin hep birleşece

Değişime Hazır mıyız?

 Hayat ve insana yönelik çağırışımlar, insan zekası ve doyumsuzluk, insan davranışları ve insani gelişmişlik, düzen ve karışıklık işte bunların hepsi insan içinde saklı bir etken oluşturan insanlık tarihi boyunca araştırılmış kalıplar.

İnsanlık tarihi boyunca yapılan sosyolojik ve psikolojik araştırmalar mevcudiyetini koruyorken her geçen gün bu araştırmalara bir yenisinin daha eklenmesi bir tesadüf değil. İnsanlar hala kendi içlerindeki kaotik ve rastlantısal oluşumlara kafa yormaya bunlara bir isim bulmaya çalışıyorlar.

İnsani davranışları, insan zekaları ve gelişmişlik birbirine adapte olabilir mi? Psikolojik ve sosyolojik anlamda gelişmek kavramını ele alırsak böyle bir varsayım oluşturmak oldukça pozitif. İnsan gelişim gösterdikçe davranışları ve zekası değişmiş, yeni oluşumlara yön vermeye ve yeni davranışsal süreçlere alışmaya başlamıştır. İnsan değişimin bir parçasıdır ve her türlü değişim insana yaşama standartları öğretmeye ve yaşama yeni parçalar adapte edilmesine olanak tanımıştır.

Stabil durumlar yaşam için iyi bir şekil paradigması oluştursa bile değişim ve onun getirileri de zamanla yeni paradigmalar ortaya koyacaktır. İnsan alışkanlıklarına bağlı bir yaşam sürmeyi her zaman istemektedir. Her zaman bir alışkanlık sonucu doğru noktaları bulmaya adapte edilmiştir. Alışkanlıklarımızı değiştiren noktalar insan için kötü olarak algılanmıştır ancak her alışkanlık değiştiren olgu kötü değildir ve insanın gelişim göstermesine yardım edecektir.

Son zamanlar içerisinde alışkanlıklarımızın değiştiği bir evreye doğru yönelmemiz ve yeni düzene uyum sağlama aşamasındaki zorlu süreçlerimiz bizlere yeniliğe alışmamız gerekliliğini bir kez daha göstermiştir. İnsan yenilik oluşturacak ve alışkanlıklarını yıkacak süreçler yaşamaya ve dünyayı anlamaya bir bakış açısı ile zorunludur.

Belki de olması gereken bu ve bizler için bu yeni sürecin getirilerini yaşamak daha güçlü adımlar atmamızı sağlayacaktır. Her değişimin bir de götürüsü vardır. İnsan alışmaya zorlansa da alışmalı ya da alışmaya çalışmalıdır. Teknoloji ile üretilen bir zekaya ulaşmamız bu aşama içerisinde çok büyük rol üstlenmektedir. Teknolojiye doğru bir yöneliş evresi geçirdiğimiz bu dönemde belki akıl ve bilimselliğimiz için bir fırsat olacaktır. Değişmeye ve değişikliğe birbirimiz için bir şeyler oluşturmaya var mısınız?

Yeni şeylere, yeniliğe ve yeni düzene alışmak durumundayız. Yaşamımız değişse de alışkanlıklarımızı da değiştirmek durumundayız. Yeni bir şeyler yapmaya ve değişime merhaba.

Erol SÖĞÜT

Twitter: https://twitter.com/erolsogut
İnstagram: https://www.instagram.com/erolsogutofficial/

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

100. Yılımız Gururla, Sevgiyle ve İlelebet

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir XXVII / 2 - İyi ki Doğdun

3 Aralık Dünya Engelliler Günü