Kayıtlar

Öne Çıkan Yayın

28 Ekim 2024

Resim
Bir Cumhuriyet bayramı daha ve hepimizin onur ve şerefle taşıması gereken bir görevi ve birikimleri var, bugün çok özel bir gündür, bugün Cumhuriyet'imizin yapı taşlarının oluşturduğu bir geçmişin onurunda bir şerefli günümüzdür. Kadınlarımız, erkeklerimiz, yaşlılarımız, gençlerimiz, kısacası yüreği Türkiye için atan yüreklerimizin günüdür. Hep bugüne kadar yazılar yazmış, oluşumlar ortaya koymuş ve koyacak bir genç olarak günümü ve geleceğimi Türkiye yolunda geçirdim ve geçirmeye devam edeceğim. Bana verilen görev çerçevesinde hep onurlu ve gururlu işlere imza atmak ve yarını/geleceği tasarlamak üzerine çalıştım, bu zamandan sonrada bu şekilde olacaktır ve bana Mustafa Kemal ATATÜRK'ün verdiği görevle çalışacağım, bilinmelidir ki her günümüzde Cumhuriyet'i yaşayan aydın insanlarız, yollarımız bizlerin hikayesidir ve o hikayemize her geçen gün daha sıkı sarılmalıyız. Unutulmamalıdır ki her geçen gün bizim verdiğimiz emekler çerçevesinde yarınlarımız daha aydınlık ve daha gü

Düşüncelere Yön Verebilmek

 Düşüncelere yön vermek biraz zor bir iştir ve hayatımızda çok önemli bir yere sahiptir. Düşüncelerimizin oldum olası bir kilitlendiği nokta vardır ve herkes için bu unsur aynıdır. Her düşünüşün bir felsefesi ve bir doğuşu bulunmaktadır, hayat içerisinde herkesi düşünüşleri ile değerlendiririz, farklı şeyler düşündüğümüz zamanlar olabilir ve farklı hayatların içerisinde yaşadığımız söylenebilir. Psikolojik olarak ait olmak istediği yeri ister her insan ve düşüncelerini başlatabileceği oturumlar yapılandırmak ister, bu insanın yapı olarak en güzel ve en iyiyi istemesi ile açıklanabilse bile farklı düşünüşlerinde var olduğu gözlemlenebilir hayatta. İnsan hayatı boyunca her yapıya ve her doktrine koşulsuz şekilde ilgi duyabilir. İnsanı insan yapan en önemli şey duyduğu merak ve hayal ettiği noktalar kümesidir. Şekilsel olarak bir yapıya hayranlık duyabilir insan ya da bir varlığa hayran olabilir, eskilerden öğrenecek çok şeyimiz olduğu her zaman doğrudur ancak kendi görüş ve yaşayışlarımı

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir XXII - Bazen Sadece Yazarsın

 Cümleler vardır, söz verilmiş bir yaşamak... sözler kısalsa bile, cümleler konuşur bazen, gerçeklik değişmez. Yüreğinle seversen hiç unutmazsın, hani bir kanat çırpar insan sessizliğe, rüzgar gibi geçer seneler, sözler verilmiştir bir kere ve her hayat yeniden devam eder soluksuzca, rüzgar çok şey anlatır, mesela ilk benliğinin adını koyduğunda öyle içten seslenirsin işte, senindir ve yüreğinle yaşayacaktır. Sorgusuz sözcüklere doyduğun zamanlardan kalmasındır hayatta. Şehir değişimin her hecesini yazar gökyüzüne, hiçbir şey değişmeyeceğini bile bile kabul etmektir bazen sessizlik, saatler durur ve akrep yelkovanla dans eder hayat boyunca, tıpkı mevsimler gibi, gelip geçer işte yaşam ile cümleler arasında. Şiirsel bir gölgedir yaşam, uçsuz ve bucaksız, hayatta yok olup gitsen bile geride bıraktıkların vardır, hikaye hikaye yaşamlar... Son cümle midir yazılanlar ya da her kelimemiz bir son cümle midir? Sorgusuz ve sualsiz sevinçleri olur insanın ve iç yürüyüşleri, bilmediğin çok kelime

Saatler, Dakikalar, Saniyeler

 Bir hayatın içerisindeyiz, zaman hızla ilerliyor. Zamanı geriye almak ister miydiniz? Bazı zamanlarda evet, öyle çok zamanı geriye sarmak istediğimiz nokta var ki ve bunu keşke yapmasaydım dediğimiz hareketler, zaman bir varoluş hikayesidir ve eşsiz bir şekilde devam ediyor. Yaşantılarımızın ve yaşadıklarımızın tarifi yok, kimse kimsenin neler yaşadığını bilemiyor. Zaman akıyor, yaş alıyoruz, hepimizin bir hikayesi var içinde büyüdüğü ve olgunlaştığı... Zaman hikayelerimizi büyüten en önemli faktör ve her birimizin ayrı birer hikayesini içinde barındıran bir eşsiz kurgusal parça. Git gide eskide bıraktığımız şeylere daha farklı bakış açıları ile bakıyoruz, öğreniyoruz... öğrenmeyi seçmiş kişiler olarak büyütemediğimiz neler kaldı şu hayatta? Varlığımız bir geleceğin habercisi mi ya da bizler sadece bulunduğumuz saniyeyi mi yaşıyoruz? Hayatta bulunduğum saniyeyi yaşayamayan bir insanım. Hep bir sonraki adımları düşünür hale geldim, bu bana öğrenmeyi öğreten en önemli şey sanırım. "

Windows Sistemi ve Teknolojik Gelişim

 Windows 11'in çıkacağı ve yeni bir tasarımla tüketicilere sunulacağı söyleniyor, geçen gün Twitter da konu başlığı olan bu yeni sistem bizlere cihazlarımızda android uygulamalarını kullanmamızı sağlayan bir etki ile geri dönecek. Gelişimin her noktasını destekleyen birisi olarak bu atılımların Microsoft firmasının geleceğine yön vereceğini düşünüyorum. Her gün yeni bir başlangıcın peşinde koşan insanlar için bu normal bir şey olsa bile yenilik yadırganamaz bir halde gelişiyor. Her geçen gün Windows serilerinin ne kadar geliştiğini ve kullanım için ne kadar kolaylaştırıldığını hatırlar nitelikteyim, eskiden Windows 95 yıllarını hatırlar biri olarak çok güzel bir gelişimin yön bulduğunu söyleyebilirim. Windows 95 ekranını hatırladığımda çok eski bir zamanıma denk geliyor ve keyif verici bir deneyime başlamanın ilk eseri idi benim için. Windows'un ilk 32 bit'lik işletim sistemi 95 ile hayatımıza girmiş. Şimdi ise farklı bir boyuttayız, teknolojinin bu hızlı gelişimi içerisind

Kendine İyi Davran

 Bilirsiniz hani bazen eksik hisseder insan ya da paramparça olduğunu kurgular. Geniş yelpazede bir bakıma hüzündür bu insan ve varlığı açısından, gidilebilecek her yol tükenmiştir ve öyle derin hisseder ki insan bu anlarını, bir anlatım bulamayabilir. Sözcüklerin etkili silaha dönüştüğü zamanlar ve etkili bir cevaba kendini kendin için sorgulayabildiğin zamanlarda kavuşursun. Kimliklerimizin arka kısmı kadar incelenmemiş ve hafızamızda kayıp olan unsurlarla boğuşup dururken, sessizliğe bir perde indiğinde mesela... öyle derin hissedersin işte. Öyle bir yapıya bürünürsün. Korkma, anlatacaklarım sana bir yol arkadaşı olabilecek türden, şimdi diyorsun ki içinden içinden "Kimse çözemez ve bilemez neler yaşadığımı" aslında doğru, bilmiyorum neler yaşadığını ama sende benim neler yaşadığımı bilmiyorsun, bazen iki insan birbirini tanımadan birbirine bir şeyler fısıldar ve o düğüm öyle olur ki en sıkı dostluklara kadar gidebilir, "ne kadar kitap okudun, kaç yaşındasın veya ne y

Azcık Kendimle Alakalı

 Önyargılarımızdan kurtulmamız lazım, bizleri önyargılarımız biraz olsun sıkıntıya sokuyor, endişe ediyoruz, endişelerimizi her anlamda hayatımıza yansıtıyoruz, endişe etmek çok insani bir unsur ancak fazlasıyla endişe ettiğimizde bu bizleri rahatsız edici sonuçlar doğurabiliyor. Kimliklerimizi yenilememiz ve görüş açılarımızı değiştirmeliyiz. Hayata ilişkin çok sayıda yanılsamamız var, insanız ve her geçen gün daha fazla yanılıyoruz. Sanırım biraz olsun hissettiklerini yazan bir tutuma doğru gidiyorum bugünler içerisinde, hayatımdaki her şeye çok şükür, binlerce ve milyonlarca kere şükürler olsun. Zaman bir değişken ve unutmayalım ki her şey değişim içerisinde yenileniyor. Sorgular içinde yaşadığım ve kimi zaman sorgulardan başımı kaldırmadığım doğrudur ancak bugün sizlere yollar bulabileceğimizi söyleyeceğim. Her geçen gün eskiyoruz, kendim eskidiğimi kabul edebilirim, biraz olsun eskimeye devam ediyorum. Yaşlandım, hayat sorunları, kafamdaki düşünceler, düşünüşler ve yollar... beni

İş Süreçleri & İş Yaşamı XLII - Stratejistler ve Gelecek Döngüler

 Stratejiler gelişim noktasında bir işletme için olmazsa olmazdır ve yenilenen çağda stratejilerle yol yürümek kesin sonuçlar elde etmenize neden olacaktır. Yenilenen bir dünya içindeyiz, gelişen teknolojilerin yanı sıra artık aklımızın da bu noktalara ayak uydurması lazımdır ve gereklidir. Güncel olarak bir strateji belirlememiz ve bu durumda hayata geçireceklerimizi belirlememiz çok önemlidir. Gelişim her ölçüde insanı tanımlayan en önemli parçadır ve gelişmiş organizasyonlar için gelişmiş stratejiler belirlenmelidir. Biraz olsun kendi kendimize stratejiler düşünür ve bunları geliştirir hale getirebilirsek bizlerinde çabaları sonuçsuz kalmayacaktır. Kurumlar açısından vizyon ve misyon çok önemli bir çerçevedir ve bu önemli çerçeve biraz olsun stratejiler eşliğinde tanımlanır. Gözlerimizin görmek istediği her şeyi hayata döndürmek bizlerin ellerindedir. Gelecek 10 yılın planlaması içerisinde hareket etmek durumundayız, şirketler/kurumlar/kuruluşlar bu vizyonu background edinmelidir. İ

Bir Kısa Yazı

 Hayatı küçük adımlarla yaşamayı seviyoruz biraz insanlar olarak, küçük adımlar atıyoruz, küçük beklentilerimiz var bazı zamanlarda. İnsan yaşadıklarından dolayı mı bu yapıya bürünüyor yoksa hakikaten küçük şeylerden mutlu olabilen insanlar mıyız bir soru işareti. Küçük şeylerden mutlu olabilen insanlar tablosuyuz bazen, küçük şeylerle mutlu olabiliyoruz. Hepimizin hayatta beklentileri var ve beklentilerini hayata yansıtan bir tutum içinde yaşamak istiyor insan, bir insan figürü bile çizerken kafamızdaki insan figürünü yansıtıyoruz kağıtlara, bazen kafamızdaki ile çizdiğimiz resim arasında gidip geliyoruz, çok beklemediğimiz bir kağıt parçası olabiliyor bazen zamanımız. Her gün yenileniyoruz, her gün koşar adımlarla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, her gün vazgeçiyoruz... insanlar, insan figürleri, insan hikayeleri, insan yaşayışları, farklı zamanların farklı dünyalara açıldığı bir yelpazedir yaşam. Şüphe yok hiçbirimiz mutlu olmanın peşinde koşmazdık hayatta ümit denilen şey olmasa, kı

Merdivenler

 Ahmet Haşim şiirinde "Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden" derken hayatın zorlu yollarını kast eder ve devamında şiir örgüsünü o kadar güzel oturttur ki sanki bu şiiri içine alan bir hayatı bizlere betimler. Betimlemeler yaparız çoğu zaman betimlemeler ile var olur insan, öyle bir hayattır ki betimlemelerle örgü örgüdür yaşamak. Biraz olsun sanat dallarına değinirim yazılarımda ve kendi kendime bir çok şey hakkında yazmışlığım vardır. Günlük yazılarım bu paradoksun belirtileridir. Biraz olsun halktan koparılmış öykülerin yanı sıra biraz da düşünce yazıları yazdığımı fark ediyorum, aslında insanın düşünüşünü yankılamak ve yankılarla hayatın içinde olmaktan yanayım. Şekil itibari ile hepimiz hayatın içerisinde bir parçayız ve kişisel anlamda duygu ve düşüncelerimiz var. İnsanlık bu şiir kadar güzel bir şekilde anlatılamazdı. Ağır ağır bir şeylerin oluşumları, yeni yaşanılan süreçler, yeni süreçlere alışımlar ve hayatın basamaklara benzetimi... Kusursuz bir şekilde hayatı an

Grafikler ve Görsel Dünya

 Bir görsellik içerisinde gizlenmiş onca kurgu ve hayatın tam anlamıyla kendisi vardır, bu süreci bir ressamın resmi içine sığdırdığı tablodan örneklerle açıklayabiliriz. Tüm grafik ve grafikle ilgilenen insanlar biraz olsun güzellik ve estetik ile ilgilenirler, estetik nedir tanımlayın deseler "güzel duran her şeye verilen isim" olarak tanımlayabiliriz. Herkesin kafasında oluşturduğu güzel algısı değişiktir ve değişmeye devam etmektedir, yıllar geçtikçe eskiden güzel bulduğumuz olgular bizlere alışılmış ve fazlasıyla incelediğimiz için sade gelebilir. Bu durumu en iyi örnekleyebileceğimiz şey aslında insanın etrafta gördüğü yeni şeylere karşı ilgili ve kapsamlı değerlendirmeler yapması olabilir. Yeni bir yapıya girdiğimizde tüm insanlar bu yapının mimarisinden tutun dışarıda ki oluşturduğu izlenime ve göze hoş gelişine bakacaktır. Bir binanın içerisine girdiğimizde aslında binanın içerisinde olduğumuz hissinden çok oranın içindeki dekorasyonlarla ve dekoratif objelerle ilgil

Hikayelerimiz ve Değişim

 Hikayelerimizi oluşturduğumuzda değişim içerdiklerini fark etmeyiz ve her hikayeyi oluşturduğumuzda daha sonraki aşamasına bakarız, insanlar olarak yaptığımız ve yapacağımız işleri zamana oturtmanın amacı içerisinde oluruz. Değişmeyen şeyler de kuşkusuz olacaktır ancak insan her gününde bir şeylerin değişebileceğine inanarak yaşar, büyür ve yaşlanır. Bu onun yapısıdır ve yapılarını çizerken değişim odaklı oluşturursa yaşamını en güzel şekilde yaşayabilir. Değiştirebileceklerimiz ve hayat hikayelerimizin varlığı ile yaşar, umut dolu yarınlar ve hayaller kurarız. Değiştiremeyeceğimiz şeylerinde olduğunu unutmadan hayata yeni yönler ile bakabilmeyi öğrenmeliyiz,  bir iş yapıyorsanız en hakiki şekilde hakkını vererek yapmanın derdinde olmalısınız. En azından ben bu çizgide yürümeye çalışıyorum. Yaptıklarınız zaten sizleri ön noktalara çıkartacaktır. Arkanızda bırakabileceklerinizi tasarlarken bu strateji ile tasarlarsanız hiç bir şekilde yaşamınızı kontrol noktasında sorun yaşamazsınız. Y

Her Gün Bir Yeni Yazı Konsepti

 Kişisel anlamda görüşlerimi yazdığım ve bu sayfayı bir şekilde ayakta tuttuğum doğrudur, peki bu görüşlere insanların neden ihtiyacı olabilir ki? Beni bir insan niye takip edebilir ya da bir insan niye "Erol" bugün ne yazdı acaba diye sayfama girip bakabilir? Sayfayı oluştururken hiç bu sorulara yanıt aramadım ve yapabileceğim en iyi işi yapabilmek adına hiç bir gün "Bugün de çok canım sıkkın, bugün de yazı yazmayayım" diye düşünmedim. Oluşturmak istediğim bir düzlem vardı ve okuyucularında bu düzlemde bir parça olmasını istedim. Yazılarımı genelde "Twitter" ortamında paylaşıyorum ve belli konu başlıklarını etiketlediğim doğrudur, bir teknoloji vardı ve bunu en etkili biçimde nasıl kullanabilirim konusuna baktım. Genel anlamda bir köşe yazarı olmak istediğim doğru ancak bunun olabilmesi için benimde biraz kendimi daha fazla konular üzerinde geliştirmem gerektiğini farkındayım. Hayallerim var, hayaller evrenseldir ve bugün olacak diye hiç bir hayal kurulma

Tarihe ve Geleceğe Bakış Açısı

 Kronoloji, tarihin en sistemli ve kapsamlı araştırmasıdır. Zaman geçmişten bugüne en kapsamlı haliyle insanı misafir eden bir olgudur ve yaşayışlarımızın en güzel aynasıdır.  İnsan bir birikim oluşturabilir ve zamana bir şeyler bırakabilirse sonsuz bir şekilde anılacak ve hayatı boyunca değil yaşamadığı yıllar içerisinde de iyi bir şekilde yad edilecektir. Sorgusuz ve sualsiz bir şekilde zamanımız ilerlemektedir ve sorgusuz bizlerin geride bırakacakları bütünlükler olacaktır. Her an saygı ve sevgi çerçevesinde yaşamayı bilen insanlar olarak hayata derin bir bakış açısı içinde bakıyoruz. Bizden önceki olaylara var oluşumuzdan bugüne geçen süre içerisinde anlamlar katmaya çalışıyoruz. İnsanlar olarak çok sayıda yapının günümüze kadar ki evrelerini ve oluşumlarını bilmek istiyoruz, hepimiz birer sorgu içerisinde yaşamın bize getirdiklerini ve tarihsel olayların yansımalarını yorumluyor ve anlamaya çalışıyoruz. Yarınımız ve geleceğimiz hakkında iz düşümler yapıyor ve geçmişimizi araştırma

Kişisel Kimlik ve Altyapımız

 Hayat bir tiyatro sahnesi ve içinde büyüyoruz, kesin olarak düşündüğümüz prensiplerimiz ve hayata karşı duruşumuzu zaman belirliyor. Hepimiz birer kurguyuz ve hepimizin hikayeleri yaratıcımız tarafından belirlenmiş ve kurgularımızda en iyi öğretilerin kendimizce versiyon halini parça parça yaşıyoruz, hiçbirimiz neler olacağını bilmiyoruz ve ümit ederek yaşıyoruz, sağlam durduğumuz noktalarımız var ancak hep sağlam yaşayabileceğimizi gösteren bir oluşum yok. Hayat bir rastlantının dışa vurumu, biz yaşıyoruz ancak bize yaşanan senaryonun kurguları arasında seçimler kalıyor... Kimimiz seçtiklerine bağlı ve onlar uğrunda ölümüne savaşabilecek bir yapıyı içimizde taşıyoruz, kimimiz hayatın getirdiği yolların içerisinde büyümeyi seçiyoruz, her ikisi içerisinde de yaşamın göstergeleri mevcut ve mevcut durumda devam edecek. Hepimizin bir hikayesi ve kimliği, kararları var, saygı duyan insanlar için hayat ve önce kendinize saygı duymaya başlayacaksınız ki çevrenizdekileri saygıyla tanımlayabil

Müzik ve İnsanlık

Müzik, a'dan z'ye günlerimizin hatta hayatımızın bir unsuru ve değerli mihenk taşıdır. Neden bunu söylediğimize gelecek olursam bir insanın ruhunun en derin anıdır müzikle olduğu dakikalar, tarih boyunca insan varoluşunu ve ruhunu ararken sanat yapıtlarını oluşturmuştur. Yıllar yıllar içerisinde sanat kalıcı halini almış ve diğer her türlü şey yok olup gitmiştir. Müzik hayatımızın en kalıcı noktasıdır ve hep en değerli noktasında olacaktır. İnsanı yaşatan duygularıdır ve duyguları ile yeniden insanlık kazanır insanoğlu. Kimlikler değişir, varlıklar değişir, güçler değişir, dengeler değişir ama müziği dinlediğinizdeki hislerimiz hiç bir zaman değişmez ve değişim göstermez. Bir birikimdir müzik tarihe bakıldığı zaman, en güzel klasik eserlerden, Türk Müziğine, türkülerden, pop müziğe, caz müzikten her rengine kadar müzik bir zamanın getirisidir. Zaman var oldukça müzik var olacaktır ve her gün devam edecektir dinlediğimiz efsaneler... Biraz olsun klasik, biraz olsun caz müzik, bi

İnsan ve Uzlaşı Kültürü

 Beyin gücü ve düşüncenin kesişim noktalarında bir yerlerde buluşmamız gerekli ve bir rahatlatıcı etmen yaratmalıyız, dünya ve evrenin oluşumundan bugüne kadar insanlar paradoksal yaklaşımlar ve normal yaklaşımlar arasında gidip geliyorlar, bir yol bulunacaksa eğer ortalama bir karar alınabileceği ve yeni bir süreç başlatılabileceği çok açıktır. Yeni bir süreç başlatmak bazı insanlar açısından zorlayıcı olsa bile çözüm odaklı bir yaklaşımla tüm faktörler halledilebilir. Çözümlere çok ihtiyacımız var ve çözümsüzlük yaratan etmenler bir şekilde bir niteleme ile halledilebilir. Taleplerimiz ve dünya arasındaki ince çizgi düşünüldüğü zaman herkes kendinden bir pay veriyor ve bu payın adı özveri olarak tanımlanıyor. Özverili olmak insan hayatında büyük bir şekilde önem taşısa bile bir çözüm noktasına ulaşmakta en hassas kabul edilebilir noktadır. Günden güne paralellik gösteren bir doğru yol bulunacak ve insanlık oraya doğru emin adımlarla yürüyecektir. Biraz olsun istemek ve düşüncelerimiz