Öne Çıkan Yayın

28 Ekim 2024

Resim
Bir Cumhuriyet bayramı daha ve hepimizin onur ve şerefle taşıması gereken bir görevi ve birikimleri var, bugün çok özel bir gündür, bugün Cumhuriyet'imizin yapı taşlarının oluşturduğu bir geçmişin onurunda bir şerefli günümüzdür. Kadınlarımız, erkeklerimiz, yaşlılarımız, gençlerimiz, kısacası yüreği Türkiye için atan yüreklerimizin günüdür. Hep bugüne kadar yazılar yazmış, oluşumlar ortaya koymuş ve koyacak bir genç olarak günümü ve geleceğimi Türkiye yolunda geçirdim ve geçirmeye devam edeceğim. Bana verilen görev çerçevesinde hep onurlu ve gururlu işlere imza atmak ve yarını/geleceği tasarlamak üzerine çalıştım, bu zamandan sonrada bu şekilde olacaktır ve bana Mustafa Kemal ATATÜRK'ün verdiği görevle çalışacağım, bilinmelidir ki her günümüzde Cumhuriyet'i yaşayan aydın insanlarız, yollarımız bizlerin hikayesidir ve o hikayemize her geçen gün daha sıkı sarılmalıyız. Unutulmamalıdır ki her geçen gün bizim verdiğimiz emekler çerçevesinde yarınlarımız daha aydınlık ve daha gü...

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir VII

 Sesini duymadım uzun süredir, sesini duymadığım yalnızlıklarım oldu, hayat telaşesi, son durak, ne dersen de işte, "aşk bir ömrün hikayesidir" ne güzel bulmuşum adını ömrümün, Cem Karaca şarkılarından "Ömrüm" şarkısı gibi işte, küçük, değiştirilemeyen şeyler. Aşk değişmeyecek hikayelerin başlangıcıdır çocuk, çocukluğum, gençliğim, hem daha iyi büyütüyor insanı düşünceler.

Sorgusuz sualsiz sevmek gibidir aşk, sorgusuzca ve sualsiz bir şekilde bağlanır insan sevdiği her şeye, bir not kağıdı çıkartsam önüme direk adını yazarım seslendiğim cümlelerin, içimde çok mu şey düşünüyorum kim bilir... bir ömrün adandığı yalnızlık hikayesi, hem kırılgan, hem biraz hassas. Umudu çok severim be çocuk, umut insana yaşam kaynağı verir, hiç umut ederken başka bir şey düşünemezsin. Belki saklı kalması gereken satırları hikaye hikaye döktüğüm oluyordur. Hüzünlerden bir yaprak gider ya da gitmez ama dünya değişiyor, dünya değişti, belki kabul etmesi lazım bazı şeyleri mevsimlerin. Hani kar yağar birden bütün şehir beyaza bürünür ya işte öyle şeffaf tutmalıyız bazı şeyleri, içimizde bin bir hikaye ile.

Engelli hesaplar, engelli düşünceler, ben mi çok ürküyorum düşüncelerimden ya da beni korkutan şey mi ürkütüyor beni, bilmem, belki sadeleştiremediğimiz hayat hikayelerini yazıp çiziyoruz zaman içerisine, belki umut ettiklerimizi yazıyoruz... bilir kişilik yapıp kendi hikayelerimizin peşinde kendi hatalarımızı kabul edemediğimiz mahkemeler kuruyoruz kendi kendimize. Dünyada hiç bir yaşanılan şeyin unutulmayacağı gibi... bir roman satırlarında ufaladığımız hayat hikayelerine dönüşüm sağlıyoruz, unutmuyoruz, unutamıyoruz...

Niye böyle bir yazı yazdığını bilmeden karalıyorum içimdekileri bazen, hangi düşünceye çıkar sonucu, suçu ne olur, cezası nedir bilmeden anlatıyorum işte, her gün bir yazı yazıyorum öyle nedeni olmadan, biraz garip gelecek ama niye yaptığımı da bilmiyorum...

Sözler biter, durdurulamaz bir söz başlar ya hani, öyle işte acayip bir şekilde sözler ve kafamdaki milyonlarca düşüncenin dışa vurumu gibi. Bugün kimim, neyim ve neredeyim bazen bilmek istiyorum. Çok zaman oldu yaşadıklarım hiç değişmedi, belki değiştirmeyi ben istemedim, ben seçmedim bunu, evet her şeyin kaynağı benim sanırım.

Her şey çok güzel olacak, umut ediyorum...

Erol SÖĞÜT

Daha önce aşk hakkında yazdığım yazılar:
Aşk Bir Ömrün Hikayesidir VI
Aşk Bir Ömrün Hikayesidir 5
Aşk Bir Ömrün Hikayesidir IV
Aşk Bir Ömrün Hikayesidir III
İlk ve Sonsuzluk
Aşk Bir Ömrün Hikayesidir II
Aşk Bir Ömrün Hikayesidir
Sevgi/Aşk
Aşk
Aşk Denize Vurunca

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

28 Ekim 2024

2024

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir XXVII / 2 - İyi ki Doğdun