Öne Çıkan Yayın

2024

 Hepimiz iyi ve kötü tecrübeler edindiğimiz bir yıla veda edeceğiz ve hepimizin istekleri, umutları, hissettikleri ve anladıkları, anlayamadıkları, güzel, kötü hatıraları, hikayeleri ve günleri oldu. Her insan bir başlangıcın hikayesi aslında ve her başlangıç vaktinin anıları ile geçiyor. Saatler eskiyor, günler eskiyor, hepimiz tecrübeler ediniyor ve yaşlanıyoruz. Yaşlanmayı hep tecrübelerle sabit tutan biriyim ki bu bana insanlara saygı duymayı öğreten en önemli şey olmuştur. Her yıl insanın bir mevsimidir, her yıl insanlar umutlar içinde hikayelerini sürdürmek isterler... Bu yıl da hepimizin yaşadığı eksik, fazla ya da beklenmedik olayları ve yaşantıları oldu, hepimiz bir yapbozun parçalarıyız ve paydaşlarıyız. Aynı oksijenin içerisinde farklı bir sürü hayat ve hikayeler. Çok büyütür insan bazen yaşadığı şeyleri, çok anlamlar yükler ama en basitinden hepimizin bir paydaş olduğunu anlamamız ve hayatın içinde bir parça olduğumuzu kabul etmemiz gereklidir. Hikayelerimizin hep birleşece

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir VII

 Sesini duymadım uzun süredir, sesini duymadığım yalnızlıklarım oldu, hayat telaşesi, son durak, ne dersen de işte, "aşk bir ömrün hikayesidir" ne güzel bulmuşum adını ömrümün, Cem Karaca şarkılarından "Ömrüm" şarkısı gibi işte, küçük, değiştirilemeyen şeyler. Aşk değişmeyecek hikayelerin başlangıcıdır çocuk, çocukluğum, gençliğim, hem daha iyi büyütüyor insanı düşünceler.

Sorgusuz sualsiz sevmek gibidir aşk, sorgusuzca ve sualsiz bir şekilde bağlanır insan sevdiği her şeye, bir not kağıdı çıkartsam önüme direk adını yazarım seslendiğim cümlelerin, içimde çok mu şey düşünüyorum kim bilir... bir ömrün adandığı yalnızlık hikayesi, hem kırılgan, hem biraz hassas. Umudu çok severim be çocuk, umut insana yaşam kaynağı verir, hiç umut ederken başka bir şey düşünemezsin. Belki saklı kalması gereken satırları hikaye hikaye döktüğüm oluyordur. Hüzünlerden bir yaprak gider ya da gitmez ama dünya değişiyor, dünya değişti, belki kabul etmesi lazım bazı şeyleri mevsimlerin. Hani kar yağar birden bütün şehir beyaza bürünür ya işte öyle şeffaf tutmalıyız bazı şeyleri, içimizde bin bir hikaye ile.

Engelli hesaplar, engelli düşünceler, ben mi çok ürküyorum düşüncelerimden ya da beni korkutan şey mi ürkütüyor beni, bilmem, belki sadeleştiremediğimiz hayat hikayelerini yazıp çiziyoruz zaman içerisine, belki umut ettiklerimizi yazıyoruz... bilir kişilik yapıp kendi hikayelerimizin peşinde kendi hatalarımızı kabul edemediğimiz mahkemeler kuruyoruz kendi kendimize. Dünyada hiç bir yaşanılan şeyin unutulmayacağı gibi... bir roman satırlarında ufaladığımız hayat hikayelerine dönüşüm sağlıyoruz, unutmuyoruz, unutamıyoruz...

Niye böyle bir yazı yazdığını bilmeden karalıyorum içimdekileri bazen, hangi düşünceye çıkar sonucu, suçu ne olur, cezası nedir bilmeden anlatıyorum işte, her gün bir yazı yazıyorum öyle nedeni olmadan, biraz garip gelecek ama niye yaptığımı da bilmiyorum...

Sözler biter, durdurulamaz bir söz başlar ya hani, öyle işte acayip bir şekilde sözler ve kafamdaki milyonlarca düşüncenin dışa vurumu gibi. Bugün kimim, neyim ve neredeyim bazen bilmek istiyorum. Çok zaman oldu yaşadıklarım hiç değişmedi, belki değiştirmeyi ben istemedim, ben seçmedim bunu, evet her şeyin kaynağı benim sanırım.

Her şey çok güzel olacak, umut ediyorum...

Erol SÖĞÜT

Daha önce aşk hakkında yazdığım yazılar:
Aşk Bir Ömrün Hikayesidir VI
Aşk Bir Ömrün Hikayesidir 5
Aşk Bir Ömrün Hikayesidir IV
Aşk Bir Ömrün Hikayesidir III
İlk ve Sonsuzluk
Aşk Bir Ömrün Hikayesidir II
Aşk Bir Ömrün Hikayesidir
Sevgi/Aşk
Aşk
Aşk Denize Vurunca

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

100. Yılımız Gururla, Sevgiyle ve İlelebet

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir XXVII / 2 - İyi ki Doğdun

3 Aralık Dünya Engelliler Günü