Öne Çıkan Yayın

28 Ekim 2024

Resim
Bir Cumhuriyet bayramı daha ve hepimizin onur ve şerefle taşıması gereken bir görevi ve birikimleri var, bugün çok özel bir gündür, bugün Cumhuriyet'imizin yapı taşlarının oluşturduğu bir geçmişin onurunda bir şerefli günümüzdür. Kadınlarımız, erkeklerimiz, yaşlılarımız, gençlerimiz, kısacası yüreği Türkiye için atan yüreklerimizin günüdür. Hep bugüne kadar yazılar yazmış, oluşumlar ortaya koymuş ve koyacak bir genç olarak günümü ve geleceğimi Türkiye yolunda geçirdim ve geçirmeye devam edeceğim. Bana verilen görev çerçevesinde hep onurlu ve gururlu işlere imza atmak ve yarını/geleceği tasarlamak üzerine çalıştım, bu zamandan sonrada bu şekilde olacaktır ve bana Mustafa Kemal ATATÜRK'ün verdiği görevle çalışacağım, bilinmelidir ki her günümüzde Cumhuriyet'i yaşayan aydın insanlarız, yollarımız bizlerin hikayesidir ve o hikayemize her geçen gün daha sıkı sarılmalıyız. Unutulmamalıdır ki her geçen gün bizim verdiğimiz emekler çerçevesinde yarınlarımız daha aydınlık ve daha gü

Aşk Denize Vurunca

  Uğrunda yaşlanacağım çok düşünce var, çok iç sesim... sadece 27 dakika yaşlandım, 27 dakikada yazdığım yazılarda. Şiir yazan bir adamım, şiirleri hep çok sevdim, çünkü kısa cümleler ile bir sonsuzluğu anlatırlar.

Müzik dinlerim hep, müzikler hayatımın her parçasında var. İlk müzik ve şiir olarak düşlediğim parçaydı "Aşk Denize Vurunca" elbette ki şarkımın bir felsefesi vardı. "Aşkı denize benzetirim ben, deniz dalgalanıp durulur, gece tüm karanlığa rağmen deniz aydınlıktır ve yıldızlar ile dolunay eşsiz bir şekilde aydınlatır denizleri, deniz her zaman aydınlıktır tıpkı aşk gibi, dipte kum taneleri vardır, onlar küçüktür ve onlar aşkın güzelliklerini anlatır, tutup çıkartman gereklidir güzellikleri, emek harcaman gerekir tıpkı bir kişi gibi, yetiştirmen gerekir onu. Kıyıda ben beklerim." sözleri bu felsefeyle yazılmış bir şiir ve hayalimde ki müzik.

Üniversite yıllarımda "Kusursuz Hata" diye bir müzik grubu kurduk çok değerli arkadaşlarım ile, bu şarkıyı da hayata geçirmeye çalıştık kendimizce, sonra Zafer ÇEBİ ve Orkestrası bu hayalimi hayata geçirdi. Profesyonel hali ve düşündüğüm, hayal ettiğim olmuştu... o parça benim ilk parçamdı ve her yerde yazmalıydım onu, söylemeliydim, yıl 2011. İyi ki varsınız. :)

Sonra bir şiir kitabı çıkardım 2017 Ekim ayıydı sanırım. Güzel bir şeydi, hayatımda beni en çok etkileyen şiirlerimi, içinde kalbimin attığı her şiirimi oraya koymuştum. Güzel bir şeydi ve okumalıydı insanlar, okunmalıydı. Tek kalbimin yürek atımımın her sesi oradaydı mısra mısra.

İlk şiirim "Aşk Buydu Belki de" ilk şiire başlayış anım ve ilk şiirim. Şuana gelene kadar 100'lerce şiir...

Bu benim için çok değerliydi içinde 17 yıllık birikimim vardı, emek sarf etmiştim. Emekle ördüğüm kalbi anlatmıştım her atımında. Hala da bazı zamanlarda yazarım yine aynı kalp ile, aynı duygularımla...

İlkler tüm insanlar için özeldir, ilk aşık olduğunuz günü hatırlar mısınız? Hepimiz çocuktuk ve hepimiz en duru haliyle sevmiştik. Büyüdük, bir şeyler büyüttük içimizde, hatalar yaptık, hatalarımız oldu, zaman bir öğretmen gibi işledi her şeyi, hala da pek büyümüş sayılmayız, hala bir yanı çocuktur hepimizin.

Bugün benim için özel bir yazı paylaşmak istedim sizlerle, tarih ve gelişimlerin önemiyle yeni günler doğacak. İyi ki dediklerimiz hep hayatımızdadır bilir misiniz? Varlığını biliriz çünkü güç verirler bizlere. Yanımızda olmasalar bile, hep yanımızdadırlar.

İyi ki dediklerimiz için, yaşam ile "Yeniden Başlamak" ümidiyle, bugün "iyi ki doğdun" diyelim içimizdeki varoluşlara, "iyi ki varsın" diyelim.



Erol SÖĞÜT

Twitter: https://twitter.com/erolsogut
İnstagram: https://www.instagram.com/erolsogutofficial/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

28 Ekim 2024

2024

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir XXVII / 2 - İyi ki Doğdun