Kayıtlar

köşe yazısı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Öne Çıkan Yayın

2024

 Hepimiz iyi ve kötü tecrübeler edindiğimiz bir yıla veda edeceğiz ve hepimizin istekleri, umutları, hissettikleri ve anladıkları, anlayamadıkları, güzel, kötü hatıraları, hikayeleri ve günleri oldu. Her insan bir başlangıcın hikayesi aslında ve her başlangıç vaktinin anıları ile geçiyor. Saatler eskiyor, günler eskiyor, hepimiz tecrübeler ediniyor ve yaşlanıyoruz. Yaşlanmayı hep tecrübelerle sabit tutan biriyim ki bu bana insanlara saygı duymayı öğreten en önemli şey olmuştur. Her yıl insanın bir mevsimidir, her yıl insanlar umutlar içinde hikayelerini sürdürmek isterler... Bu yıl da hepimizin yaşadığı eksik, fazla ya da beklenmedik olayları ve yaşantıları oldu, hepimiz bir yapbozun parçalarıyız ve paydaşlarıyız. Aynı oksijenin içerisinde farklı bir sürü hayat ve hikayeler. Çok büyütür insan bazen yaşadığı şeyleri, çok anlamlar yükler ama en basitinden hepimizin bir paydaş olduğunu anlamamız ve hayatın içinde bir parça olduğumuzu kabul etmemiz gereklidir. Hikayelerimizin hep birleşece

Yapay Zekalı İşler

 Bugün sizlere teknolojinin evresini oluşturan yapay zeka simülasyonlarının varlığını ve büyüyen teknolojiler üzerinde durmayı anlayış edinen bir bilinçten söz etmek istiyorum. Son derece akıllı ve bir o kadar gelişmeye açık bir önermeler bütününü hayata geçiriyorlar, en basit örnek verebilmek gerekirse Apple'ın yaptığı Siri isimli bir yapay zeka işlevi. Artık Siri gündelik sorularınıza verdiği yanıtlarla değil sizi yönlendirici ve sizi etkileyebilen bir zeka ile işlevini yerine getiriyor. Son derece hızlı bir şekilde sizi anlayıp, sizlere akıllı cevaplar verebilme modifikasyonunu edinmiş durumda. Bu yazılımla yönetilen bir teknolojiden çok yapay bir aklın işlevini bizlere ve geleceğe adapte etmek olarak algılanabilir. Makineler ile yaşayan yeni nesillerimiz olabilir ve güçlenerek bizden bağımsız hale gelebilirler. Sürekli günden güne yenilenen ve büyüyen teknolojik hamlelerin sürekli insanların işlevlerini edinmeleri teknolojinin insan hayatına ne kadar müdahale edebileceği ile de

Teknoloji Vadisi

Kuzey Kaliforniya'da San Francisco Körfez Bölgesi'nin güneyinde kalan bir bölgeyi anlatmak istiyorum sizlere. Sizlerin de bildiği gibi bu yer hepimizin hakkında az çok bilgi sahibi olduğu gençlerin ortak ilgi noktası Silikon Vadisi... Konumu ve bölgesi haricinde sizlere bugün bu oluşumun kilit noktasını anlatmak istiyorum. Biraz olsun beynimizi özgür bırakarak bu noktayı inceleyelim. Kilit noktası dememin sebebi şu ki bir yerin neyi meşhurdur, bir yerin neresini en çok gezersek o yer hakkında bilgi sahibi oluruz, vs. gibi sorularımızın ötesinde amacım sizlere bir paydayı anlatmak. Bu yerin bir özelliği ve meşhur olan bir tarafı yok, bu yeri anlamak için öncelikle bulunduğunuz zihin gelişimlerini güçlendirmek gereklidir. Stanford Üniversitesi ve bu yerin yapısı hakkında bilimsel bir bağ kurmak mümkündür. Oluşumunu incelediğimiz zaman anlayacağımız dahice bir fikirden meydana geldiğini söyleyebilirim. Bu yeri özel kılan tek şey fikre bağlı oluşumların değer bulduğu ve hayata geçi

Dünya Kadın Hakları Günü

 Bugün Dünya Kadın Hakları Günü, 5 Aralık ve dünya kadınları olarak bugüne sahip çıkmaları gereklidir. Yıl 1934, en önemli devrimlerden birini yaparak Mustafa Kemal ATATÜRK kadınlara "Seçme ve Seçilme Hakkı" vermiştir. Dünyada ilk seçme ve seçilme hakkı Türk kadınına verilmiştir. Vizyon ve misyonun büyüklüğü o yüzdendir bizim ulusumuz için. Mustafa Kemal ATATÜRK'ün bu büyüklüğü tartışılmaz bir vizyon ve misyonun getirisidir. Kadınların yaşamımıza kattıkları ve bizlere öğrettikleri şeyler tartışılamaz büyüklüktedir. Kadın veya adam fark etmez ilk vizyon ve misyonunuzu çizen ve gelişiminde rol oynayan onlardır. Bizim tarihimizde de kadının önemi her zaman ayrı tutulmuştur. Tarihin getirilerini de özümsemek zorundayız. Karahanlılar Dönemi'nde Hakan'dan sonra söz sahibi olan kişi eşi Hatun'dur. Türk gelenek ve göreneklerimizde de kadının yeri ve önemi her zaman ayrı tutulmuştur. İlk kadın Cumhurbaşkanı Vigdís Finnbogadóttir 1980 - 1996 arasında İzlanda'da olmu

Sağlık

Milyonlarca insan ve bilginin uzandığı küçük bilmeceler. Bizler için küçük ama insanlar için büyük işler başarmaya yemin etmiş binlerce yürek ve yılların birikimleri... bugün sizlere anlatmak istediğim konu hepimizin hayatına dokunan noktalar, onlar bizler için uğraşan sağlık personellerimiz. Gittikçe bilgiye ve bilginin getirilerine inanmaya başladığımız bugünlerde doktorlarımıza ve onların azimli çabalarına yönelik bir yazı hazırlamak istedim. Günlerimiz boyunca bir şekilde kenetlenmeye ve  hayatımızı aksatmadan geçirmeye çalışırken bizler için uğraşan, alın teri döken insanlarımıza bu küçük yazımı armağan etmek istedim. Eğitimlerimize başlıyoruz ve bir noktadan sonra konumuzda uzmanlaşıyor ve gelişim gösteriyoruz. Dünyadaki her konu üzerinde aynı çalışma prensipleri mevcut ve dünya üzerinde her insanın olduğu gibi tüm insanlarda görüldüğü gibi bir çok sorun ve problem ile boğuştuğumuz söylenebilir. Ama bunların hiç biri bir insanın hayatını kurtarmak kadar değerli sayılamaz. Yıllarc

Tek Başına

Dünyadaki herkes tek başına yürür merdivenleri, kimisi basamaklarını zor atlar, kimisi kolay ancak herkes tek başına bir kurgunun içindedir, yalnız bırakılmış olan aslında siz değilsinizdir çünkü yalnızlığı herkes tatmalıdır. Yalnızken iyi projeler aramak ve hedeflerinize tutunmak adına iyi ve verimli çalışmalar kararlaştırmak zorundasınızdır. Yeni işler, yeni oluşumlar, başlı başına bir yenilik akımı ve her geçen günümüzde yeni akım ve trendlerin ev sahipliğini üstleniriz. Yeni bir alışma evresi ve yeni bir başlangıç evresi oluşturmak durumunda kaldığımız zamanlar hepimizin toplumsal bir yapı taşı haline dönüşümünü bizlere getirecektir. Hepimiz insanlar ve insanlık için bir şeyler planlamak ve yeni adımlarımızı atmakta profesyonel olarak düşünmek zorundayız. Profesyonel bir takım elbise giyip çeşitli zamanlarda hayatın getiri ve götürülerini düşünmek ve hatta onla varlık hissetmek zorundayız. Dünyada anormal giden bir şeyler hep olacak ve hep bir sıfır önde başlamayacağız hayatta. Mer

Terapi

 Seçimlerimiz ve getirileri, olmak istediklerimiz noktalar, çoğu düşüncemiz ve gelişimimiz döngülerinde sürüklenip giden katmanlarımızlayız. Korkunç bir şekilde kumanda edilen dürtülerimize ket vuruyoruz ve oldum olası bir yalın halimiz mevcut. Karmaşıklaşmalıyız ve karmaşık hallerimizi de yaşam döngüsüne oturtmalıyız. Karmaşık olmak ve kaoslarımız olmalı, bazen sizi ayakta tutacak tek şey iç karmaşanızdır. Bir şeyler düşünemez ve karmaşanızda yeni kendinize dönüş anları yaşarsınız. Kendinize dönmek için bir şeyler planlamalı ve çevrenizdeki olaylara bakmalısınız. Psikolojik olarak bir içe dönüş gerçekleştirmenin zamanıdır. Şiddetli bir söz gelimi olarak biraz olsun içsel yolculuğunuza başlayalım. Ruhunuzu ve bedeninizi rahat bırakın, en çok olmak istediğiniz yere gidin ve en çok yapmak istediğiniz şeyleri yapın, hayal gücünüzü simülasyonlar ile kullanabilir ve yeni düşünceler oluşturabilirsiniz. Bir takım gerçekliklerimiz ve düşündüğümüz şeylere yönelmeden önce öncelikle gözlerinizi k

Eski ve Yeni

 Hepimiz zaman içinde eski yıllarımıza atıfta bulunarak onlara dönmek isteriz. Böyle durumlarda insanların en çok yaptığı şey şarkı dinlemek ve geçmişi yad etmektir. Herkesin geçmişiyle ilgili hatırlamak istediği ve kafasında yer etmiş olayları hüküm sürmektedir. Klasik bir şekilde kalan ve yaşayan insan sayımız ve onların hayata bakışları karşısında olaylara yeni perspektifler bulmaya çabaladığımız zamanlar olacaktır. Bir alışılmış düzeni değiştirmek çok ama çok güçtür,  Yeni nesillere hep bir önceki nesillerin anlam veremeyişleri ve düşüncelerin uyuşmaması bundandır. Hep bir sonraki nesiller teknolojik olarak daha üstün bir noktaya denk geldikleri için hayata bir sıfır daha önde başlarlar. Bizlerden sonraki çoğu nesil de bu durumun içerisinde yer alacak. Bir kültür yapı taşımız üstüne inşa ettiğimiz ailesel alışkanlıklarımız ve hiyerarşiler gün geçtikçe değişecekler. Kültürümüzü sabit kılmak değişen dünyada değişmesi güç bir adaptasyon süresi gerektirse de zaman içerisinde bir şeyler

Aşk

Tam olarak günlerden 27 Kasım 2020, bazen yazmaktan zevk alıyorum böyle şeyler. En güzel duygularımızın başında geliyor aşk ve aşık olduğumuz insana verdiğimiz değer. bugün konumuz "Aşk", konu bile başlı başına bir hikaye... Karmaşık bir şekilde hepimiz aşık olduk ve hepimizin bir çeşit cümleleri var bu konu için, fikirlerimizi ve duygu yoğunluklarımızı ölçmek gibi bir şansımız yok.  Uzun bir yaprak dönümünü yaşıyoruz büyürken ve çok şeylere şahitlik ediyoruz. Zamanımızın hepsinde sevgi üzerine bir yaşantının cümlelerini kuruyoruz, yaşantılarımız ve yaşadıklarımızın yanı sıra bizlere öğrendiğimiz davranışlarımız ve öykülerimiz eşlik ediyor. Ufak bir çocukken bile zamanın içinde kalplerimize öğrettiğimiz şeylerle büyüyoruz. Ne gariptir ki sözcüklerle yaşıyoruz bazen, verilen sözlerimiz ile hiç eskimeyecek biçimde... Günlerimiz gecelerimizi adıyoruz bazen, yıllarımız, aylarımız, her gözünü kapattığında bir şiir oluyor hayat hikayemiz. Üzgün oluyoruz bazen, ağlıyor insan, ağlama

Aşk Denize Vurunca

Resim
  Uğrunda yaşlanacağım çok düşünce var, çok iç sesim... sadece 27 dakika yaşlandım, 27 dakikada yazdığım yazılarda. Şiir yazan bir adamım, şiirleri hep çok sevdim, çünkü kısa cümleler ile bir sonsuzluğu anlatırlar. Müzik dinlerim hep, müzikler hayatımın her parçasında var. İlk müzik ve şiir olarak düşlediğim parçaydı "Aşk Denize Vurunca" elbette ki şarkımın bir felsefesi vardı. "Aşkı denize benzetirim ben, deniz dalgalanıp durulur, gece tüm karanlığa rağmen deniz aydınlıktır ve yıldızlar ile dolunay eşsiz bir şekilde aydınlatır denizleri, deniz her zaman aydınlıktır tıpkı aşk gibi, dipte kum taneleri vardır, onlar küçüktür ve onlar aşkın güzelliklerini anlatır, tutup çıkartman gereklidir güzellikleri, emek harcaman gerekir tıpkı bir kişi gibi, yetiştirmen gerekir onu. Kıyıda ben beklerim." sözleri bu felsefeyle yazılmış bir şiir ve hayalimde ki müzik. Üniversite yıllarımda "Kusursuz Hata" diye bir müzik grubu kurduk çok değerli arkadaşlarım ile, bu şarkıyı

Yeniden

En derin tecrübeler ile insan tanışıyor bazen, tecrübeli olabilmek için tecrübelerle zaman geçirmeyi bilmeliyiz. Gün geçtikçe daha tecrübeli ve daha toparlanmış bir kariyer planladığımız kesin, bazı çizgilerimiz ve bazı gözden kaçırdığımız şeyler var insan olarak. Takvim yaprakları hep düşecek bu şekilde ve olduk olası yaşlanmaya heves eden bir yapımız var. Yaşlanınca hayatımızı düzene koyacak gibi bugünden o evrelerimizi kararlaştırıyoruz, tecrübe ile sabit çıkarımlarımız ve kafamızda taşımaya söz verdiğimiz kimliğimiz ile. Çelişkili durumlara düştüğümüz her an çözüm yollarını kararlaştıracak mekanizmamızın çalışmasını isteyerek yaşıyoruz bazı durumları. İlk hayata geldiğimiz kadar şeffaf değil çünkü kafamızda kurduklarımız ve nefes alış verişimiz kadar net değil hiç bir görüşe olan yakınlık ya da uzaklığımız. Çözümsüz bir yığın şey bıraktık gerimizde, hiç birimizin nasıl çözüldüğünü hatırlamadığı ancak çözülebilmiş hayat hikayelerinde yaşıyoruz. Sorgulamıyoruz, sorgulamaya hiç aday o

Yeniden Başlamak

Yaşıyorsak bu dünya üzerinde bir anlamı olmalı, bir şeyler yapabilmek ve bir şeylere öncülük etmek durumundayız, insanlar ve yaratılışları bir rastlantı olamaz. Gün geçtikçe büyüyen bu nüfuslar bir şeyler yapmak için var, hepimiz bir amaç uğrunda çalışmak için dünyaya geldik. Tarih ve günümüze bakacak olursak çoğu örnek gösterilebilecek insani değerlerimiz mevcut, yeni çizgi oluşturmak amacımız ve kısıtlı bir süremiz var insan yaşamını varsayacak olursak, değerlerimiz, yanlışlarımız ve öğrendiklerimiz ile bir bütünüz. Etik bir yasa gibi hayatın örgüsüyle yaşıyoruz ve her düşünce de yeni örgüler oluşuyor. İnsan büyüyüşünde örgüler eskitiyor eskiz defterinde. Hayatımızı bizim tasarladığımız ve neler yapmak istediğimizi biz belirliyoruz. Seçimlerimiz ve tercih ettiklerimizle bu deftere taslak hikayeler oluşturuyoruz. Hayatta hiç bir şey bir rastlantı değil ve olmadığını düşünüyorum. Yeni gelişecek her türlü olayın içinde bir neden sonuç ilişkisi hayat buluyor. Yılmak bilmeyen bir yaşam se