Öne Çıkan Yayın

28 Ekim 2024

Resim
Bir Cumhuriyet bayramı daha ve hepimizin onur ve şerefle taşıması gereken bir görevi ve birikimleri var, bugün çok özel bir gündür, bugün Cumhuriyet'imizin yapı taşlarının oluşturduğu bir geçmişin onurunda bir şerefli günümüzdür. Kadınlarımız, erkeklerimiz, yaşlılarımız, gençlerimiz, kısacası yüreği Türkiye için atan yüreklerimizin günüdür. Hep bugüne kadar yazılar yazmış, oluşumlar ortaya koymuş ve koyacak bir genç olarak günümü ve geleceğimi Türkiye yolunda geçirdim ve geçirmeye devam edeceğim. Bana verilen görev çerçevesinde hep onurlu ve gururlu işlere imza atmak ve yarını/geleceği tasarlamak üzerine çalıştım, bu zamandan sonrada bu şekilde olacaktır ve bana Mustafa Kemal ATATÜRK'ün verdiği görevle çalışacağım, bilinmelidir ki her günümüzde Cumhuriyet'i yaşayan aydın insanlarız, yollarımız bizlerin hikayesidir ve o hikayemize her geçen gün daha sıkı sarılmalıyız. Unutulmamalıdır ki her geçen gün bizim verdiğimiz emekler çerçevesinde yarınlarımız daha aydınlık ve daha gü

Benim Yolum

 Bilmediğim bir yolda gidiyorum bazen, bu benim hikayem. Küçüklük yıllarında tasarladığım hikayemi yaş aldıkça büyüttüm. Devam ediyorum ne olacağını bilmeden, bazen böyle oluyor, bazen hep sorular soruyorum kendime ve cevaplar arıyorum. "Eksik Bir Şey" var sadece ve anlam katabileceğim bir hayatım var. Artık 30 yaşındayım, 17 Temmuz da 31 olacağım. Zaman her şeyi büyütüp olgunlaştırıyor galiba...

İç sesimi dinlemek istediğim zamanlarım oluyor hayatımda, yüksek seviyeden hislerimle hissettiğim noktalarım var, biraz kendimden bahsetmek adına bir şeyler mi yapmalıydım? Şuan da bir kitabım bir müzik parçam var, ikinci kitabım yayınevlerine yollandı ve yanıtlar bekleniyor. Çok garip bir oluşumu temsil ediyorum, hayatım bir marka gibi temsil ettiğim bir karakterin içinde yaşadığım söylenebilir.

Bir yanım meşhur olmaya aday, bir yanım kendi içinde bin fersah bir yol, belki hayallerim olacak, belki de olmayacak, belirsizlikleri yaşıyorum... Zeki Müren der ya "Mesut Bahtiyardan şarkılar dinlediniz.", doğru demiş usta sanırım, sanırım hepimizin içinde bir telaşe peşinde varoluşlar, bir yanımızda dışımızda güçlü bir adam/kadın. Hepimiz aynı tiyatroyu oynuyoruz, rollerimiz belirli, hayatımız bir kader şarkısı...

Gün soluk bir mavi, tam mavi olsa belki anlarız gerçekliğimizi, gerçeklik yollarımızı aşacak ve bakalım yıllar neler gösterecek bizlere. Sorular sorarak büyüyen, araştırmayı seven bir hayatım var, biraz meraklı, biraz güçlü, biraz dertli, biraz mutluyum... hayat böyle bir şey galiba, hayat böyle böyle geçecek gidecek. Hepimiz bir hikaye sahibi olacağız, hakikaten hepimizin hikayelerini yazsak her kişiden bir romanlık hikaye dinleyebiliriz.

İşte yazı yazmamın en büyük sebebi budur aslında, tarihe not düşmek, yarın bir gün okuduğumda "Ne kötü yazmışsın bilader" diyebilmek galiba. :) Her şeye rağmen hayat devam ediyor, güçlü kalalım, güçlü olmak zorundayız...

Erol SÖĞÜT

Geçmiş dönemde toplum ve insan hakkında yazdıklarım:

Adım Adım İnsan
Tiyatro Zamanı & Dünya ve Bakış Açıları
Dünyaya Bakış Hikayesi
Bilim ve Bilime İnanmak
ETKİ

Kişisel Kimlik ve Yaratılış Hikayemiz
Hayatla Dans Etmek
Hayat Döngüsü İçerisinde İnsanlar
Felsefe ve Yaşam
Bilgi Işığı
Antropoloji - Yaşayış ve Düşünüşler

Otokonrol & Tüketim Alışkanlıklarımız
Bir Yaşamak Meselesi Bu
Gelişim
Bizi Biz Yapan Noktalar
Bir İnsan Hikayesi
İnsan ve Toplum
Felsefe & Hayata Bakış
Kültürel Zaman
Seçimlerimiz
Güncelleme
Yapmak İstediklerimiz
Dünya ve Evren
Yaşlılar / Gençler
Hayat
Dahi Hayatlar
Sosyal Doku
Üretim ve Ekonomi
Eski ve Yeni
Roller ve Hikayeler
İnsan ve Hayat
Yenilik ve Çağ
Herakleitos "Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir."

Twitter: https://twitter.com/erolsogut
İnstagram: https://www.instagram.com/erolsogutofficial

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

28 Ekim 2024

2024

Aşk Bir Ömrün Hikayesidir XXVII / 2 - İyi ki Doğdun